İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na yaptığı atıfların uygulanabilirliği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Tolga Mahmat

Danışman: ZEHRA ODYAKMAZ

Özet:

İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi'nde "hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sükununu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemlerde Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. İdarî yargılama usulü, kendine özgü niteliklere ve ilkelere sahip olup, medenî yargılama usulünden farklılıklar arz etmektedir. İdarî Yargılama Usulü Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na atıf yapılan müesseselerin bir kısmının idarî yargılama usulünde uygulanmasının sorunlara neden olduğu doktrin ve yargı kararlarında açık bir şekilde dile getirilmektedir. Bundan dolayı idarî yargılama usulünde ve bu usulü düzenleyen mevzuatta yer alacak müesseselerin seçiminde, idarî uyuşmazlıkların ve davaların özellikleri, idarî yargının niteliği ve yargı denetimi ile ulaşılmak istenen amacın göz önüne alınması gerekmektedir. Bu çalışmamızda İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na atıf yapılan müesseselerin idarî yargıda kamu hukukunun kendine özgü nitelikleri ve ilkeleri dikkate alınarak nasıl uygulanabileceğine ve doktrin ve yargı kararları ışığında var olan sıkıntıların giderilmesi adına yapılması gereken düzenlemelerin neler olabileceğine etraflıca değinilmiş ve çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.