Oral kavite kanserlerinde adenozin deaminaz, ksantin oksidaz, nitrik oksit sentaz ve nitrik oksit aktivite düzeylerinin belirlenmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ayça Ant

Özet:

Baş boyun kanserleri dünya çapında önemli bir sağlık problemi, beşinci en yaygın kanser türü ve ölüm sebebidir. Oral kavite kanserleri, baş boyun kanserleri içinde en sık görülenidir ve mortalitesi yüksektir. Karsinogenezde alkol, sigara, beslenme, viral enfeksiyon ve kötü ağız bakımı gibi belirli risk faktörleri olmasına rağmen; bu risk faktörleri kanser olgularının %5-10'unu açıklayamamaktadır. Kronik inflamasyonun uzun zamandır pek çok bölgede kanserle ilişkisi, tümör oluşumunun önemli bir bileşeni olduğu bilinmektedir, fakat sorumlu mekanizma tam olarak tanımlanamamıştır. Karsinogenez için yapılan çalışmalar karsinojen maddelerin vücudun enzim sistemlerini kullanarak metabolize edilmeleri gerektiğini vurgulamaktadır. Kabul edilen hipotez bu kimyasalların vücutta elektrofilik metabolitlere (radikaller) dönüştüğü, bunların da DNA'da hasara yol açarak onkogen aktivasyonuna yol açtığı şeklindedir. Nitrik oksit (NO) ve nitrik oksit sentaz (NOS) inflamasyon sürecine etkileri, oksidan ve antioksidan etkileri bakımından karsinogenezde önemli roller üstlenir. ADA (Adenozin deaminaz) ve XO (Ksantin oksidaz) pürin metabolizma yolağında yer alan enzimlerdir. ADA'nın hücresel immünite için esansiyel olduğu bilinmektedir; bu enzim karsinogenezde hücresel immünite dışında artmış hücre proliferasyonu açısından da önem arz etmektedir. XO (Ksantin oksidaz) temel olarak serbest radikallerin oluşum mekanizmasında karsinogenezde rol almaktadır. Bu çalışmada oral kavite karsinom dokuları, tümörsüz kontrol dokuları ile karşılaştırılarak; ADA, XO, NO, NOS aktivitelerindeki farklılık yönünden 71 değerlendirilmiştir. On yedi hastadan rezeksiyon sırasında kanser dokusu ve komşu normal mukoza temin edilmiştir. Enzim ve molekül aktivite düzeyleri ile yaş, alkol ve sigara kullanım alışkanlıkları, tümör boyutu, lenf nodu ve uzak metastaz evresi arasında anlamlı korelasyon izlenmemiştir. XO aktivitesi açısından istatistiksel açıdan anlamlı bir fark izlenmemiştir. Tümörlü dokuda NO ve NOS aktivitesinde ise istatistiksel açıdan anlamlı olmamakla birlikte azalma, ADA aktivitesinde ise istatiksel açıdan anlamlı artış izlenmiştir. Çalışmamızda tümör ve kontrol örneklerinin aynı olgulardan alındığı göz önünde bulundurulursa; NO ve NOS aktivitesinin tümör dokusu dışında peritümöral dokuda da görüldüğü literatür bilgisiyle uyumludur. Tümör dokusundaki aktivitenin karsinogenez, peritümöral dokudaki aktivitenin ise inflamasyonun sonucu olduğu düşünülmektedir. ADA aktivitesindeki artış, tümör dokusunda hücresel proliferasyonun artması ile artış gösteren pürin metabolizmasının bir sonucudur. Bu bağlamda ADA inhibisyonu yapan bir ajanın oral kavite kanseri olgularında bir umut ışığı olabileceği düşünülmektedir.