Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2015
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: Serpil Ünal Karaçam
Özet:
Bu çalışmada, (36-42) Kuzey-(26-45) Doğu koordinatlarında bulunan Türkiye'nin 1901-2014 yılları arasında Richter magnitüdü 4'e eşit ya da daha büyük olan deprem verileri kullanılarak, aynı yapısal süreksizlikte birbirini izleyen depremlerin bağımsız olaylar sayılamayacağı ve arada geçen zamanın olayları etkileyeceği varsayımına dayanan Yarı-Markov modelinin bağımlılık yapısının koşullu kapulalarla modellenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, ilk olarak, Coğrafi Bilgi Sistemi'ndeki deprem bölgeleri haritası, Bütünleştirilmiş Homojen Deprem Kataloğu'ndaki Türkiye ve yakın çevresi için deprem etkinliği haritaları ve Türkiye'nin fay hatları (Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu, Batı Anadolu) göz önünde bulundurularak Türkiye 4 bölgeye ayrılmıştır. Ardışık iki deprem arasında geçen sürenin (zaman aralığının) meydana gelen son depremin magnitüdü ile (pozitif) ilişkili olduğunu vurgulayan Sismik Boşluk Teorisi ve Yarı-Markov modeli dikkate alınarak bağımlılık yapısı incelenecek değişkenler ve ortak değişken belirlenmiş, sonra, her bir bölge için yerel olabilirliğe dayalı parametrik olmayan bir yaklaşım yardımıyla, kapula parametresi ile ortak değişken arasındaki fonksiyonel ilişki tahmin edilmeye ve çapraz-doğrulama tahmin hatasına dayalı koşullu kapula seçim yöntemiyle de en uygun koşullu kapula belirlenmeye çalışılmıştır. Son olarak da Genelleştirilmiş Olabilirlik Oran testi aracılığıyla, ortak değişken ile kapula parametresi arasındaki değişimin istatistiksel olarak anlamlı olup olmadığı sınanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, deprem riskinin düşük olduğu 3. ve 4. Bölgeler için önceki depremin magnitüdünün, ardışık iki deprem arasında geçen süre (zaman aralığı) ile meydana gelen son depremin magnitüdü arasındaki bağımlılığın gücü üzerinde etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı, deprem riskinin yüksek olduğu 1. ve 2. Bölgeler içinse bu değişkenin bağımlılığın gücü üzerinde etkisinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu ve bu bölgeler için önceki depremin magnitüdü ile kapula parametresi arasındaki fonksiyonel ilişkinin doğrusal olduğu sonucuna varılmıştır