Primer meme kanserli kadınlarda serum Katepsin D ve K düzeylerinin prognostik faktörlerle ilişkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Handan Nalbant

Danışman: NİLGÜN ALTAN

Özet:

Klinik ve biyolojik olarak oldukça heterojen bir tabloya sahip olan meme kanserinde, varolan prognostik markırlar yeterli değildirler. Bu nedenle meme kanserinde prognostik markır araştırmaları devam etmektedir. Bu başlıkta son otuz yılda öne çıkan ve invazyon, metastaz, hücre çoğalması ve angiogenez süreçleriyle ilgili oldukları düşünülen katepsinler umut vaat etmektedirler. Çalışmamızda primer meme kanserli hasta serumlarında katepsin D (KD) ve katepsin K (KK) düzeylerini değerlendirdik (n=25). Hasta grubunda serum KD düzeyleri, kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yüksek bulundu (hasta grubu ortanca 5270 pg/ml, kontrol grubu ortanca 3994 pg/ml, p=0.000 ). Ancak, histolojik grad 2 ve grad 3; aksiller lenf nodu 0, 1-3 ve ≥4 ve tümör boyutu ≤2cm ve 2-5cm alt gruplarında, serum KD düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptayamadık (sırasıyla p değerleri 0.555, 0.264 ve 0.806). Hasta grubuyla kontrol grubu serum KK düzeyleri arasında anlamlı bir fark saptanmadı (hasta grubu ortanca değeri 23.9 pmol/L, kontrol grubu ortanca değeri 19.3 pmol/L, p=0.693). Prognostik faktörlere göre oluşturulan hasta alt gruplarında da, serum KK düzeylerinde anlamlı bir fark bulunamadı. KD serum düzeyinin hasta grubunda artmış olması önemlidir. Hasta alt gruplarında bir fark saptanmaması, muhtemelen hasta sayımızın çok az olmasından kaynaklanmış olabilir. KK, kanserde daha çok kemik metastazıyla ilişkilendirilen bir enzimdir. Hasta grubumuzda metastazı olan hiç kimse olmadığından sonuçlarımız bilimsel verilerle uyumlu görünmektedir. Sonuç olarak, elde ettiğimiz veriler anlamlı olmakla birlikte, hasta sayısının artırılarak çalışmanın geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.