Radyoterapi Uygulanan Baş-Boyun Kanserli Hastalarda Maksimum Ağız Açıklığında Oluşan Değişikliklerin Prospektif Olarak Değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ağız Diş Ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Ferah ONAY KARAKAŞ

Danışman: Cansu Alpaslan

Özet:

Baş-boyun kanserleri dudaklar, ağız boşluğu, orofarinks, nazofarinks, hipofarinks, larinks, burun boşluğu ve paranazal sinüsler, tiroid bezi ve tükürük bezlerinde lokalize olan kanserlerdir. Radyoterapi, baş-boyun kanserlerinde önde gelen bir tedavi seçeneğidir. Tedavide başarılı sonuçlar vermesine rağmen, uygulanan bölgedeki doku ve organlarda oluşan komplikasyonlar hayat standartları üzerinde olumsuz etkilere sebep olabilmektedir. Baş-boyun bölgesine uygulanan radyoterapi sonrası hastalarda, ağız kuruluğu, mukozit, osteoradyonekroz, radyasyon kaynaklı konraktür ve fibrozis gibi yaygın komplikasyonlar görülebilir. Trismus, bu komplikasyonların en inatçılarındandır. Radyoterapinin bir yan etkisi olarak ortaya çıkan trismusun ilerlemesini engellemek ve şiddetini azaltmak için ağız açma egzersizleri ve fizik tedavi önemli bir yere sahiptir. Bu tez çalışmasının amacı, baş-boyun bölgesinde kanser varlığı nedeniyle radyoterapi uygulanan hastalarda gelişen radyoterapi kaynaklı trismus insidansını araştırmak ve bu hastalarda ağız açma egzersiz programı uygulatarak maksimum interinsizal mesafede oluşan değişiklikleri gözlemlemektir. Bu çalışmaya 18-80 yaş arası, baş boyun bölgesine kanser varlığı nedeniyle radyoterapi ve/veya kemoradyoterapi uygulanmış 26 hasta dahil edildi. Tedavi başında, her iki grupta da trismusu olan hasta sayısı 1’di (%7,7). Tedaviden sonraki 3. ayda çalışma grubunda trismusu olan hasta sayısı 2 (%15,4), kontrol grubunda ise trismusu olan hasta sayısı 5 (%38,5) olarak ölçülmüştür. Tedaviden 6 ay sonra yapılan ölçümlerde, çalışma grubunda trismuslu hasta sayısı 3 (%23,1), kontrol grubunda ise 5 (%38,5) olarak ölçülmüştür. Çalışma grubunda tedaviden 6 ay sonra maksimum interinsizal mesafe ortalamasında tedavi başlangıcına göre 2,7 mm azalma gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise tedavi başlangıcına göre 6,3 mm’lik bir azalma gözlenmiştir. Baş-boyun bölgesinde görülen kanserlerin sayısı gün geçtikçe arttığından dişhekimleri de bu konuda yeterli bilgi birikime sahip olmalı ve tedaviden dolayı ortaya çıkabilecek yan etkilerin daha iyi yönetilmesi yada azaltılabilmesi için multidisipliner tedavinin bir parçası olmalıdır.

Anahtar Kelimeler : Maksimum Ağız Açıklığı, Trismus, Radyoterapi