Sıçanlarda oluşturulan pençe ödeminde ozon ve indometazinin antiinflamatuvar ve analjezik etkilerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Öğrenci: GÖKÇE CİNLİ

Danışman: CELALETDİN AVNİ BABACAN

Özet:

Akut inflamasyon; sistemik veya lokal olarak ortaya çıkabilen, doku hasarı, ödem, hiperemi, ağrı ve fonksiyon kaybının olduğu bir durumdur. Mevcut tedavi yaklaşımları bugün için yeterli olmamaktadır. İnflamasyonun önlenmesi için günümüzde pek çok ajan kullanılmaktadır. Ancak sepsis gibi yaygın ve mortalitesi yüksek inflamasyonlarda ve diğer inflamatuvar hastalıklarda halen etkili ve kesin tedavi edici ajan arayışları sürmektedir. Geçmiş yıllarda dezenfeksiyon ve sterilizasyon amacıyla kullanılan bir ajan olan ozon, günümüzde medikal tedavinin yetersiz kaldığı birçok hastalıkta kullanılmakta ve etkin sonuçlar gözlenmektedir. Medikal ozon tedavisi ile dekonjesyonun hızlandığı ve ödem reabsorpsiyonun oluştuğu saptanmıştır. Medikal ozon uygulanmasının bu etkileri ozon tedavisinin analjezik ve anttinflamatuvar etkilerini ortaya koymaktadır. Bu tez çalışmasında ozonun sıçan pençesinde karajenan ile oluşturulan pençe ödemi inflamasyon modelinde anttinflamatuvar ve antinosiseptif etkinliği araştırılmıştır. Elde edilen bulgular incelendiğinde; literatüre uygun şekilde akut inflamasyonun zaman içerisinde oluştuğu ve ödem şekillenmesinin 270. dakikadan sonra platoya ulaştığı gözlenmiştir. Referans antiinflamatuvar madde olarak kullanılan indometazinin ödem oluşumunu engellediği gösterilmiştir. Daha sonra ozonun çeşitli dozlarda lokal inflamasyonda oluşan ödem üzerine etkisi (Şekil 2) ve ağrı algılamasında yaptığı değişiklikler (Şekil 3, 4) incelenmiştir. Çalışmada ozonun CG ile oluşturulan pençe ödemi üzerine etkileri doza bağımlı şekilde değişiklik gösterdiği bulunmuştur. 1 µg/pençe dozunda ozon uygulaması referans madde indometazine benzer şekilde antiödematöz etki oluşturduğu gözlenirken 0,5 ve 1,5 µg/pençe dozlarında antiödematöz etki göstermemiştir. Ayrıca tek başına 1 µg/pençe ozon uygulamasının pençelerde SF uygulamasına benzer etkiler ortaya çıkardığı gözlenmiştir. Çalışmamızda inflamasyonla birlikte ortaya çıkan nosiseptif süreçte ağrı yanıtlarındaki değişiklikler de incelenmiştir. Sıcak plak testinde 1 µg/pençe dozunda ozonun antinosiseptif etkisi indometzine benzer bulunmuştur. Yine antiödematöz etkide olduğu gibi ağrı algılamasında da ozonun diğer dozlarında anlamlı bir antinosisepsiyon gözlenmemiştir. Kuyruk çekme testinde ise ozonun hiçbir dozunda analjezik etki gözlenmemiştir. Bu durum sıcak plak testinin direk olarak pençede oluşturulan inflamasyondaki lokal hiperaljezisi ile açıklanabilir. Zira kuyruk çekme testinde ozonun olası analjezik etkisi ancak sistemik bir ozon uygulaması ile elde edilebilir. Ayrıca inflamasyonun olmadığı sıçanlarda ozonun tek başına analjezik bir etki göstermemesi ortaya çıkan analjezik etkinin periferik hiperaljeziden kaynaklandığını düşündürebilir. Bu konuda sistemik ozon verilerek ağrı algılamalarındaki etkilerinin incelenmesi konunun aydınlatılmasına katkıda bulunacaktır. Klinikte pekçok alanda kullanılmakta olan medikal ozonun lokal inflamasyonun tedavisinde ve ağrının giderilmesinde etkinliğinin gösterilmesinin yeni ve alternatif tedavi protokollerinin oluşturulmasında literatüre katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.