Mültipl myelomlu hastalarda ilk sıra tedavinin ikinci küründen sonra değerlendirilen serbest hafif zincir oranlarının tedavi sonuçlarına etkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: MUHAMMED FATİH KARAKAYA

Danışman: ABDULLAH MÜNCİ YAĞCI

Özet:

Mültipl myelom tüm kanserlerin %1'ini ve hematolojik kanserlerin %10'unu oluşturur. Plazma hücrelerinin kontrolsuz çoğalması doğrudan, M protein ve sitokinler aracılığı ile doku ve organlarda hasara neden olur. Hafif zincir myelomu ve oligosekratuar MM tanısında ön plana çıkan serum SHZ ölçümü yönteminin tanı anında prognostik bir gösterge olacağına ilişkin yıllar içinde birçok çalışma yapılmıştır. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji Bilim Dalında izlenen, çalışmaya uygun yeni tanı 83 MM hastanın; - Tanı anı SHZ oranları - İlk sıra tedavinin 2. küründen sonra SHZ oranları kaydedildi. Serbest hafif zincir oranı normal aralığı 0,26-1,65 olarak kabul edildi ve hastalar buna göre 2 kürden sonra SHZ oranları düzelen (n=32) ve düzelmeyen olarak gruplandırıldı. Ortanca 25 aylık izlemde (4-79,5 ay) erken yanıtın TSK üzerine etkisi araştırıldı. İlk sıra tedavinin 2. küründen sonra SHZ oranları düzelen hastalarda mevcut tedaviye yanıt alınabilme olasılığı düzelmeyen hastalara göre daha yüksek bulunmuştur (%83?e %50) (p=0,01). Yine ilk sıra tedavinin 2. küründen sonra SHZ oranları düzelen hastalarda tedavi bitiminde tam yanıt elde edilme şansının düzelmeyen hastalara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (%38?e %5) (p<0,01). Serbest hafif zincir oranı düzelen grubun 5 yıllık sağkalım olasılığı %96,2 iken düzelmeyen grubun %68,5 olarak hesaplanmıştır. Tedavinin erken döneminde SHZ oranının düzelmesinin TSK üzerine anlamlı etkisinin hem tek değişkenli hem de çok değişkenli analizde sürdüğü görülmüştür (p=0,048 ve p=0,08). Mevcut veriler; Tedavinin erken döneminde SHZ oranlarının değerlendirilmesinin yüksek riskli hastaların saptanmasına ve sağkalım üzerinde öngörüde bulunabilmeye yardımcı olabileceği, SHZ oranlarının sadece tanı anında değil tedavi yanıtının dinamik izleminde ve prognozun belirlenmesinde önemi olabileceği sonuçlarına varılmıştır.