Sınıf öğretmenlerinin kullandıkları dönüt türleri: Bayburt ili örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: FATİH DEMİR

Danışman: MELEK ÇAKMAK

Özet:

Bu çalışma, sınıf öğretmenlerinin öğrenme-öğretme sürecinde kullandıkları dönüt türlerinin belirlenmesini, sınıf öğretmenlerinin dönüt kullanımına ilişkin görüşlerini ve sınıf öğretmenlerinin dönüt kullanımına ilişkin görüşlerinin sınıf düzeyi ve sınıf mevcudu değişkenlerine göre değişiklik gösterip göstermediğini açıklamayı amaçlamaktadır. Çalışmada, nicel ve nitel yöntemler bir arada kullanılmış, sonuçlar betimlenmiştir. Çalışma, betimsel araştırma modelindedir. Verilerin toplanmasında anket, görüşme ve gözlem tekniklerinden yararlanılmış, bu yolla veri üçlemesi (çeşitleme) tekniğinden yararlanılmıştır. Veriler, Bayburt İl Merkezinde bulunan devlet ilköğretim okullarında görev yapan sınıf öğretmenlerinden toplanmıştır. Araştırmada nicel veriler geliştirilen anket aracılığıyla elde edilmiştir. Geliştirilen anket, 110 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Elde edilen nicel veriler, tek yönlü varyans analizi ve t testi kullanılarak çözümlenmiştir. Anketin sonunda yer alan açık uçlu sorulara verilen cevaplardan ve gözlem, görüşme verilerinden oluşan nitel verileri çözümlemede ise içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada 25 sınıf öğretmeniyle görüşme gerçekleştirilmiş, 20 sınıf öğretmeni ise birer ders saati süresince gözlenmiştir. Araştırma sonucunda sınıf öğretmenlerinin öğrenme-öğretme sürecinde kullandıkları dönüt türlerinin işlevlerine göre yönlendirici, güdüleyici ve pekiştirici dönütler olarak sınıflandırılabileceği, öğrenme-öğretme sürecinde en çok pekiştirici özellikteki dönütlere, daha sonra yönlendirici özellikteki dönütlere, en az ise güdüleyici özellikteki dönütlere başvurulduğu görülmüştür. Ayrıca, sınıf öğretmenlerinin, ders verdikleri sınıf düzeyi ve sınıf mevcudu değişkenlerine göre öğrenme-öğretme sürecinde dönüt kullanımının gerekliliğine ilişkin görüşleri arasında anlamlı bir fark olmadığı sonucuna varılmıştır.