Astımlı hastalarda fenotipik dağılım ve küme analizleri


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: SAKİNE NAZİK

Danışman: HALUK ŞABAN TÜRKTAŞ

Özet:

Astım ile ilgili rehberlerde üzerinde fikir birliği bulunan tanı ve tedavi algoritmaları tanımlanmıştır. Ancak bu tanımlamaların hastalığın kliniğinde görülen farklı fenotiplerin hepsini birden yansıtması mümkün olmamaktadır. Bu çalışmanın amacı; Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi (GÜTF) Göğüs Hastalıkları Polikliniğine başvuran hastaların dosyalarının retrospektif incelenmesi ile pre-bronkodilatör FEV1, post-bronkodilatör FEV1, astım başlangıç yaşı kullanılarak hastaları kümelere ayırmak ve kümelerin ortak özelliklerini incelemektir. 1995-2013 yılları arasında GÜTF Göğüs Hastalıkları polikliniğine başvuran, astım tanısı almış olan ve araştılması planlanmış olan verileri kaydedilen 246 hasta çalışmaya alındı. Çalışmaya alınan hastalar Ağır Astım Araştırma Programı (Severe Asthma Research Program,SARP) algoritmasına göre pre-bronkodilatör FEV1, post-bronkodilatör FEV1 ve astım başlangıç yaşı kullanılarak beş fenotipik kümeye ayrılarak incelendi. Çalışmamızda Küme 4 hasta sayısı en fazla olan en geniş küme, Küme 5 ise hasta sayısı en az olan küme olarak saptandı. Allerjik rinit ve sinüzit en sık Küme 1 ve 2?de izlendi. Obezite ve gastro-özofageal reflü en sık Küme 5?te saptandı. Eşlik eden obezite ve gastro-özafagiyal reflünün Küme 5?teki fiks obstrüksiyondan sorumlu olabileceği düşünüldü. Kullanılan tedaviler incelendiğinde birden fazla çeşit kontrol edici ilacın en sık Küme 5?te kullanıldığı saptanmıştır. Bu durum Küme 5?te astımın kontrolünün güç olduğunu düşündürmektedir. Atopi ise SARP çalışmasından farklı olarak en sık Küme 2?de izlenmiştir. Sonuç olarak, pre-bronkodilatör FEV1, post-bronkodilatör FEV1 ve astım başlangıç yaşı olmak üzere oldukça kolay uygulanabilecek olan fenotipik sınıflandırma ve küme analiz yöntemlerinin Türk popülasyonunda da uygulanabileceği ve astım kontrolünü güçleştiren etkenlerin bulundukları kümeye göre öngörülüp tedavi stratejisini yönlendirebileceği düşünülmektedir.