Dinî-tasavvufî Türk edebiyatı öğretiminin ders kitabı, öğrenci ve öğretmen açısından değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Öğrenci: ZAFER GÜRLER

Danışman: MUSTAFA TATCI

Özet:

Bu araştırmamızda, Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı öğretimi, uygulanmakta olan Türk edebiyatı öğretim programı çerçevesinde öğretmen, öğrenci ve ders kitabı açısından değerlendirilmiştir. Kırşehir merkez ve ilçelerindeki lise 10. sınıfta öğrenim gören farklı sosyo-ekonomik düzeylerdeki 653 öğrencinin Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı'na ilişkin tutumları ve bilgi düzeyleri değerlendirilmiştir. Kırşehir merkez ve ilçelerindeki liselerde görev yapan Türk edebiyatı öğretmenlerinin 93'ünün Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı'na ilişkin tutumları; 81'inin de bilgi düzeyleri değerlendirilmiştir. Ayrıca Kırşehir merkez, Kaman ve Mucur ilçelerindeki 10 Türk edebiyatı öğretmeninin yarı yapılandırılmış görüşme ile Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı öğretimine ilişkin derinlemesine görüşleri değerlendirilmiştir. Bunun yanında en önemli öğretim materyalinden birisi olan 10. sınıf Türk edebiyatı ders kitabı, Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı öğretimi açısından değerlendirilmiştir. Bu çalışma, nitel ve nicel araştırma tekniklerinin bir arada kullanıldığı nedensel karşılaştırmaya dayalı betimsel bir alan araştırmasıdır. Çalışmada nicel veri kaynağı olarak öğretmen ve öğrencilere yönelik hazırlanan bilgi testleri ve tutum ölçekleri kullanılmıştır. Nitel veri kaynağı olarak ise öğretmenlerle yarı yapılandırılmış görüşme yapılmış, ayrıca 10. sınıf Türk edebiyatı ders kitabı dokuman analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Öğretmenlerin Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı konusundaki bilgilerinin orta düzeyde (76.4) olduğu görülmektedir. Lisansüstü eğitim yapan (devam eden veya bitiren) öğretmenlerin bilgi testi başarı ortalamaları 85.9 iken lisansüstü eğitim yapmayan öğretmenlerin ortalamaları 75.2'dir. İki grup arasındaki fark anlamlıdır. Öğretmenlerin kıdemleri arttıkça başarı ortalamaları düşmektedir. Öğretmenler arasında Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı öğretimine yönelik olumlu tutuma sahip olanların oranı (% 82.8) son derece yüksektir; olumsuz tutuma sahip öğretmen bulunmamaktadır. Tutum puanı en yüksek grup, Anadolu Öğretmen Lisesi ve Fen Lisesi öğretmenleridir. Öğretmenlerin kıdemleri arttıkça tutum puanları da düşmektedir. Hizmet içi eğitime hiç katılmayan öğretmenlerin tutum puanının hizmet içi eğitime 2 ve daha fazla katılan öğretmenlerden yüksek olması dikkat çekicidir. Öğrencilerin başarı durumları orta düzeydedir. Başarı puanı ortalaması en yüksek (% 81.3) grup Anadolu, Anadolu öğretmen - Fen lisesi öğrencileridir. Başarı puanı ortalaması en düşük (% 36.1) grup ise meslek lisesi öğrencileridir. Öğrencilerin çoğunun (% 59) Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı'na yönelik tutumlarının normal düzeyde olduğu; olumlu tutuma sahip olanların (% 32.9) olumsuz tutuma sahip olanlardan (% 8.1) çok daha fazla olduğu görülmektedir. Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı'na yönelik bilgi düzeyi düşük olan öğrencilerin tutum puanı ortalaması 79.3 iken yüksek olan öğrencilerin tutum puanı ortalaması 88.1'dir. Üzerinden dört yıl geçmiş (mezun bile vermiş) olan uygulanmakta olan öğretim programıyla ilgili uygulayıcıların %71'ine programla ilgili herhangi bir hizmet içi seminer verilmemiş olması üzerinde çok ciddi düşünülmesi gereken bir sorun olarak görülmelidir. Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı nazım türlerinden ilahi, nefes, nutuk ve methiye örneklerine yer verilirken en önemli nazım türlerinden birisi olan şathiye ile ilgili herhangi bir örnek bulunmamaktadır. Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı bölümünde Pir Sultan Abdal, Niyazi Mısri, Hacı Bayram Veli ve Mevlana'ya yer verilmemiştir. Edebiyat öğretimindeki en önemli sorunlardan birisi, öğretmenin yeni programla birlikte içinde bulunduğu çıkmaz olmuştur. Öğrenci, metin ve etkinlik merkezli programa göre hazırlanan ders kitabında herhangi bir bilgiye yer verilmemektedir. Öğrenci konuları araştırmaz veya etkinlikleri hazırlamadan gelirse dersin tamamen öğretmen merkezli hale gelme durumu ortaya çıkmaktadır. Bölüm sonlarındaki öğrencilere yönelik öz eleştiri tablosunun öğrenciler tarafından doldurulmadığı ve öğretmenler tarafından gereksiz olduğu belirtilmiştir. Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı bölümündeki metin altı soruları nitelik ve nicelik olarak yeterlidir. Özellikle farklı metinlerle karşılaştırmaların verilmesi, uygun resim, tablo ve şemalarla desteklenmesi öğrencilere metni daha iyi anlama imkânı vermektedir. Öğretmenler, öğrencilerin kelime hazinelerinin Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı'nı anlamak için yetersiz olduğunu ve öğrencilere tasavvufi kavramları anlatmakta zorlandıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenler, öğrencilerin şairlerin menkıbevi hayatlarına ilgilerinin metinlere ilgilerinden daha fazla olduğunu; öğrencilere menkıbenin ne olduğunu özellikle belirtmekte fayda olduğunu ifade etmişlerdir. Çünkü öğrenciler ya saçma olarak algılıyor ya da tamamen teslimiyetçi bir anlayışa sahip oluyorlar. Yunus Emre'nin düz odunları için niçin düz odun? Eğri odun yanmaz mı? Çok vaktini alıyordur vb. soru sorduklarını belirtmişlerdir. Öğretmenlerin çoğu Dinî-Tasavvufî Türk Edebiyatı yerine Tasavvuf Edebiyatı tabirini kullanmaktadır