TEK TARAFLI ÜRETEROPELVİK DARLIK OLUSTURULAN SIÇANLARDA ENALAPRİL’İN RENAL REZİSTİF İNDEKS, İDRAR ELEKTROLİTLERİ VE BÖBREK DOKUSU TGF ß-1 DÜZEYLERİNE ETKİSİ


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2008

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SÜLEYMAN CÜNEYT KARAKUS

Danışman: ZAFER TÜRKYILMAZ

Özet:

Üreteropelvik bileske (UP) tıkanıklıgı, çocukluk çagı hidronefrozlarının en sık sebebidir. Bu çalısmada tek taraflı UP darlık olusturulan sıçanlarda enalapril tedavisi öncesi ve sonrası renal arteriyel rezistif indeks (AR ) ölçümleri ve idrar elektrolit düzeyleri degerlendirildi. Aynı zamanda; böbrek dokusunun tıkanıklıga mRNA TGF-ß1 cevabı, enalaprilin bu cevaba etkisi ve dolayısıyla tübülointerstisyel fibrozis olusumunu engelleyip engellemedigi arastırıldı. Bu çalısmada 30 adet Wistar-albino sıçan her grupta 6 hayvan olacak sekilde rasgele 5 gruba ayrıldı; Sham (S) grubuna sadece laparotomi yapıldı. Tedavi (E) grubuna cerrahi girisim yapılmadan sadece 2 hafta oral enalapril tedavisi (200 mg/kg/gün) verildi. UP darlık (UP) grubunda tek taraflı orta derecede parsiyel kronik UP darlık olusturuldu, fakat enalapril tedavisi verilmedi. UP darlık ve tedavi (UPE) grubunda ise tek taraflı orta derecede parsiyel kronik UP darlık olusturularak 2 hafta enalapril tedavisi (200 mg/kg/gün) verildi. Tüm gruplardan 24 saatlik idrarlar toplandı. Grup E’ye tedavi öncesi ve bitiminde, grup UPE’ye ise darlık olusturulmadan önce, orta derece parsiyel kronik UP darlık olustuktan sonra ve tedavi bitiminde AR ölçümleri gerçeklestirildi. ntrakardiyak ponksiyon ile kan alınarak sakrifiye edilen hayvanların sol böbrekleri mRNA TGF-ß1 düzeylerini degerlendirmek için çıkartıldı. Bu çalısma ile orta derecede parsiyel kronik UP darlık olusturulan sıçanlarda enalaprilin ARİ degerlerini azaltarak BKA’nı, idrar konsantrasyon ve dilüsyon özelliklerinin bozulmasını engelleyerek böbrek tübül fonksiyonlarını korudugu gösterildi. Böbrek dokusu mRNA TGF-ß1 düzeyleri açısından anlamlı fark saptanmadı. Bunun yanı sıra AR ölçümlerinin hidronefrozun obstrüktif karakterini ortaya koymada yararlı oldugu bulundu.