Mandibular anterior segmental osteotomilerde osteotomize segmentin değişik miktarlardaki süperior repozisyon simulasyonları sonrasında greftli ya da greftsiz olarak uygulanan farklı fiksasyon konfigürasyonlarının erken dönem etkilerinin biyomekanik açıdan incelenmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Yeliz Kılınç

Danışman: ERKAN ERKMEN

Özet:

Bu çalışmanın amacı mandibular anterior segmental osteotomiler sonrasında vertikal, horizontal ve oblik anterior oklüzal kuvvetler altında farklı fiksasyon konfigürasyonlarının ve osteotomi boşluğunun rekonstrüksiyonu için kullanılan greft materyalinin mekanik davranışının incelenmesidir. Bu çalışmada kadavra mandibulasının CBCT verilerinden elde edilen üç boyutlu sonlu eleman modellerinde mandibular anterior segmental osteotominin 3 ve 5 mm miktarlardaki süperior repozisyonları simule edilmiştir. Tüm süperior repozisyon modelleri için greftli ve greftsiz olmak üzere iki ayrı model oluşturulmuştur. Osteotomi boşluğu demineralize dondurulmuş kurutulmuş blok kemik allogrefti ile rekostrükte edilmiştir. Greftli ve greftsiz modeller için iki adet sağ ve sol L plak ile iki adet I plaktan oluşan üç farklı fiksasyon konfigürasyonu oluşturulmuştur. Osteotomize segment üzerinde üç yönde çiğneme kuvvetlerini yansıtan anterior oklüzal kuvvetler simule edilmiştir. Von Mises ve asal stres değerleri osteotomize segmentin farklı miktarlardaki süperior repozisyon simulasyonları için hesaplanmıştır. Bu çalışmada sağ L plak konfigürasyonunun diğer fiksasyon yöntemleri ile karşılaştırıldığında en stabil fiksasyonu sağladığı sonucuna varılmıştır. Plaklar ve vidalar üzerindeki en yüksek Von Mises stres değerleri ve kemikler üzerindeki en yüksek asal stres değerleri greftsiz modellerde bulgulanmıştır. Von Mises ve asal stres değerleri 5 mm süperior repozisyonda 3 mm süperior repozisyona göre daha yüksek bulunmuştur. Greft materyali fiksasyonlar ve kemik üzerindeki streslerin azalmasına belirgin oranda katkıda bulunmuştur.