Allojenik kök hücre nakli sonrası oluşan akut böbrek hasarında erken tanı belirteçleri


Tezin Türü: Tıpta Yandal Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2013

Öğrenci: SERPİL MUGE DEĞER

Danışman: YASEMİN ERTEN

Özet:

Akut böbrek hastalığı (ABH) hem kronik böbrek hastalığı gelişimi, hem de mortaliteyi artırıcı etkisi nedeniyle çok önemli bir komplikasyondur. Bu nedenle, hastalara erken dönemde tanı konulması ve gereken önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Allojenik Hematopoetik kök hücre nakli (AHKHN)sonrası ABH en sık rastlanan komplikasyonlardan biridir. Bu çalışmaya Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kemik İliği Nakli Ünitesine AHKHNyapılmak üzere yatırılmış 50 hastadahiledilmiştir. Hastalardan -7. gün, infüzyon günü (0. gün), +7, +14, +21 ve +28. günlerde kan biyokimyasal parametreleri ve kreatinin klirensi; -7. gün, infüzyon günü (0. gün), +6, +13, +20 ve +27. günlerde ise kan sistatin C ve idrar N-GAL düzeyleribakılmıştır. Ortanca 23 günlüktakipte toplam 19 hastada ABH meydana gelmiştir. AKINklasifikasyon yöntemine göre 10 hasta da Evre 1, 7 hasta da Evre 2, 2 hasta da Evre 3 ABHsaptanmıştır. Seri halde bakılan kan sistatin-C düzeyleri incelendiğinde, kan kreatinin düzeyleri ile pozitif, kreatinin klerensleri ile negatif korelasyon saptanmıştır (p<0.001). İdrar N-GAL düzeyleri ile kan kreatinin düzeyleri arasında her ne kadar pozitif ilişki saptansa da, bu ilişki istatistiksel anlamlılığaulaşmamıştır. Akut böbrek hastalığını etkileyen faktörleri incelemek için yapılan çok değişkenli regresyon analizinde, sinüzoidal obstrüksiyon sendromugelişimi bağımsız risk faktörü olarak saptanmıştır. Serum sistatin- C düzeyleri istatistiksel olarak anlamlı olarak öngörücü belirteç olarak saptanırken, yüksek idrar N-GAL düzeyleriile anlamlı ilişki saptanmamıştır. Sonuç olarak, AHKHN yapılan hasta grubunda erken süreçte, ABH gelişiminin değerlendirilmesiiçin sistatin-C düzeyleri kullanılabilir. Ancak, idrar N-GAL düzeyinin bu hasta grubunda kullanılabilirliğini değerlendirmek açısından daha geniş çapta çalışmalara ihtiyaç vardır.