Temporomandibular Bozukluğa Bağlı Miyofasiyal Ağrılı Hastalarda Baş Etme Tutumlarının Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Güzin Neda Hasanoğlu Erbaşar

Danışman: CANSU ALPASLAN

Özet:

Temporomandibular bozukluklar, orofasiyal bölgede dental kaynaklı olmayan ağrıların başlıca sebebi ve kassal-iskeletsel bozuklukların da alt sınıfı olarak düşünülmektedir. Temporomandibular bozuklukların yaklaşık yarısından fazlasını miyofasiyal ağrı oluşturmaktadır. Etiyolojisinde parafonksiyonel alışkanlıkların ve stres gibi psikososyal faktörlerin yer aldığı miyofasiyal ağrı; akut veya kronik olabilen, kaslarda ve/veya fasyalarda oluşan tetik nokta olarak bilinen kas dokusunun hipersensitif bantlarından kaynaklanabilen bölgesel kassal ağrı durumudur. Günümüzde stresli yaşam koşulları nedeniyle temporomandibular bozukluklara bağlı miyofasiyal ağrısı bulunan bireylerin sayısı artmaktadır. Strese neden olan olayların ve/veya etkenlerin olumsuz etkilerini en aza indirmek ya da tamamen ortadan kaldırmak için çeşitli baş etme stratejileri kullanılmaktadır. Günlük yaşam aktivitelerini olumsuz etkileyen tüm hastalıklar gibi temporomandibular bozukluklar da hastaların yaşam kalitesini belirgin şekilde etkileyebilir. Temporomandibular bozukluklarla ilişkili baş etme tutumlarının belirlenmesi de hastalığın kronikleşmesinin önüne geçilmesinde ve tedavi hedeflerinin belirlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada; temporomandibular bozukluğa bağlı miyofasiyal ağrısı bulunan hastalarda miyofasiyal ağrının etiyolojisinde rol oynayan sosyodemografik özellikler, hastaların ağrı düzeyleri, baş etme tutumları, yaşam kalitesi ve bunların arasındaki ilişkinin araştırılması hedeflenmiştir. Bu çalışmaya miyofasiyal ağrı tanısı konmuş 100 hasta dahil edilmiştir. Çalışmada hastaların sosyo-demografik karakterlerinin, yaşam kalitelerinin ve baş etme tutumlarının değerlendirildiği 3 bölümden oluşan bir anket kullanılmıştır. Anketin ilk bölümünü sosyodemografik bilgi formu ve ağrı düzeyinin saptanmasında kullanılan VAS, ikinci bölümünü yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde kullanılan OHIP-14 anketi ve üçüncü bölümünü de hastaların baş etme tutumlarının değerlendirildiği COPE ölçeği oluşturmaktadır. Anketlerden elde edilen verilerin istatistiksel analizinde parametrik ve parametrik olmayan testlerden yararlanılmış ve istatistiksel anlamlılık düzeyi olarak p<0,05 kabul edilmiştir. Çalışmamızın istatistiksel analizinden elde edilen bulgular; miyofasiyal ağrılı hastalarda cinsiyet, yaş, eğitim durumu, şikayet süresi ve ağrı düzeyleri ile baş etme tutumları ve yaşam kalitesi arasında anlamlı bir ilişki bulunduğunu göstermiştir. Sonuç olarak miyofasiyal ağrıya sahip hastalara aktif başa çıkma becerilerinin kazandırılmasının; hastaların ağrı ve stresle baş edebilme ve yaşam kalitelerini artırabilme açısından önem taşıdığını göstermektedir.