Kemodenervasyon ile cerrahi denervasyonun hiyalüronik asit yıkılımına etkilerinin karşılaştırılması


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Öğrenci: ÖMER POLAT

Danışman: OSMAN LATİFOĞLU

Özet:

GİRİŞ: Güzellik ve yaşlanma etkilerinin geri döndürülmesinde hacim uygulamalarının tedavi algoritmalarımızda önemi artıyor (1). Hacim uygulamalarında cerrahi olmayan tedavi yöntemleri uygulama kolaylığı, kişiyi işinden alıkoymaması gibi nedenlerle tercih sebebidir (1). Günümüz teknolojisinde en çok tercih edilen ve ideale en yakın olduğu düşünülen hiyalüronik asit dolguların etki süresinin uzatılması hedeflenmektedir. Uygulamalar esnasında yapılan gözlemler de botulinum toksini ile beraber uygulanan HA dolguların daha uzun süre etki gösterdiği görülmüştür (5) (6) (7) (8). Bu çalışmanın amacı mekanik etkinin ortadan kalkması ile açıklanmaya çalışılan HA sağ kalım artışının, hiyalüronik asit metabolizmasında botulinum toksinin bir etkisinin olup olmadığını göstermek ve dokuda davranış biçimi önceki araştırmalarda kullanılan koheziv olmayan jellere göre farklı olan koheziv jellerinde hareketsizlik durumunda sağ kalımının uzayıp uzamadığını tespit etmektir. MATERYAL METOD: Deneysel tavşan kulak modelinde kontrol grubu olarak 3 hayvanın 6 kulağının kasına her hangi bir işlem uygulanmaksızın frontal bölgelerine 0.5'er cc Juvederm 4 (Monofazik monodensifiye) HA dolgu uygulandı. 6 hayvanlık deney grubunda 6 kulak kası botulinum toksini ile kemodenerve edilip 6 kulak kası da cerrahi olarak denerve edildi ve 0.5'er cc Juvederm 4 HA dolgu enjekte edildi. 6 şar kulaktan oluşan bu 3 grupta enjeksiyon sonrası 2. gün ve enjeksiyon sonrası 90.gün MRG ile hacim ve yayılımı değerlendirmek amaçlı maksimum vertikal yükseklik ölçümleri yapıldı. 73 SONUÇLAR: MRG sonuçlarında kontrol gurubundaki yıkılım hacmi ortalaması 358,83 mm3 cerrahi denerve kulaklarda yıkılım hacmi ortalaması 385,33 mm3 , BT-A ile denerve kulaklarda HA yıkılım hacminin ortalaması 382,5 mm3 bulunmuştur. Bu sonuçlara göre 3 grup arasındaki yıkılım hacmi ortalaması farkı istatistiksel olarak anlamlı değildi. (p=0,29) Yayılımın değerlendirildiği maksimum yükseklik değişim yüzdesi ortalamaları kontrol grubunda %34.,1, cerrahi denerve alanda %45,8, BT-A ile denerve alanda %49,5 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlarda da gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. (p=0,14) TARTIŞMA: Hareketsizliğin HA dolgu sağ kalımını arttırdığı hipotezi çalışmamızın temel aldığı klinik ve deneysel çalışmalar ile gösterilmiştir (5) (8). Bu durumun farklı dolgu tipleri içinde geçerli olup olmadığını ve mekanizmasını göstermek amacıyla yaptığımız çalışmada çıkan sonuçlar botulinum toksini ile HA metabolizması arasında bir bağlantı olmadığını gösterdiği gibi hareketsizliğin dolgu sağ kalımını arttırdığı hipotezini desteklememektedir. Farklılığın sebebi klinik olarak görsel skalalar ile dolgu sağ kalımının ortaya konulamayacağı olabileceği gibi kullanılan dolgu özelliklerinin farklı olması da olabilir. Monofazik koheziv dolgular doku hareketlerinden daha az etkilenen dolgulardır ve bulundukları bölgede maruz kaldıkları mekanik etkilere daha az duyarlıdır. Enjeksiyon bölgelerinin hareketli veya hareketsiz olması sağ kalım sürelerini etkilememektedir.