Gastrointestinal sistem kanseri olan hastalarda anksiyete depresyon düzeyleri ve yaşam kalitesinin belirlenmesi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Öğrenci: DİDEM KAT BEKTAŞ

Danışman: SATI DEMİR

Özet:

Tanımlayıcı nitelikteki bu araştırma, gastrointestinal sistem kanseri olan hastaların anksiyete- depresyon düzeylerinin ve yaşam kalitelerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma; Ankara Üniversitesi İbni Sina ve Cebeci Araştırma Uygulama Hastanelerinde, Gazi Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezinde, Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören 335 GİS kanserli hasta ile yürütülmüştür. Veriler Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği, EORTC QLQ C-30 Yaşam Kalitesi Ölçeği ve araştırmacı tarafından hazırlanan hasta bilgi formu ile toplanmıştır. Hastaların yaş ortalaması 55,0±11,14 (min:20 max:87) olup %35,5 i kadın, %64,5 i erkektir. Hastaların tanıları kolon kanseri (%44,4), rektum kanseri (%24,1), mide kanseri (%27,1) ve diğer (%4,5) şeklinde saptanmıştır. Ortalama hastalık süresi 13,31± 15,07 (min:3 ay, max.:120 ay) dir. Hastaların ölçek puan ortalamaları Genel İyilik Hali için 58,03±24,67, Fonksiyonel Güçlükler için, 69,94±21,00, Semptomlar için 33,01±20,22 Anksiyete için 6,59±4,91, Depresyon için 6,34±4,85 olarak bulunmuştur. Cinsiyet, eğitim ve ekonomik duruma göre hastaların Genel İyilik Hali puan ortalamaları arasında önemli bir fark bulunmamıştır. Erkek hastaların kadınlara oranla, ortaokul ve üstü eğitimi olanların okuryazar/ilkokul mezunu olanlara oranla Fonksiyonel Güçlükler puan ortalamaları yüksek saptanmıştır. Ekonomik durumu kötü olanların ise Semptomlar puan ortalamaları, ekonomik durumu orta olanlarınkinden yüksek bulunmuştur. Yaş ve çocuk sayısı ile yaşam kalitesi arasında önemli bir ilişki saptanmamıştır. Hastalığın süresi ile Genel İyilik Hali arasında; hastaneye yatış sayısı ile Fonksiyonel Güçlükler arasında negatif yönde önemli bir ilişki saptanmıştır. Yaş ile anksiyete arasında negatif yönde, hastalığın süresi ile anksiyete arasında ise pozitif yönde bir ilişki saptanmıştır. Hastalığın süresi ile depresyon arasında pozitif yönde önemli bir ilişki saptanmıştır. Kadın, bekar/dul/boşanmış ve okur yazar/ilkokul mezunu hastaların Anksiyete ve Depresyon puan ortalamaları daha yüksek saptanmıştır. Yaşam Kalitesi ile Anksiyete ve Depresyon arasında negatif yönde bir ilişki bulunmuştur. Hastalığın süresi arttıkça genel iyilik hali bozulmaktadır. Hastaneye yatış sayısı arttıkça fonksiyonel durum kötüleşmektedir. Erkek, ortaokul ve üstü düzeyde eğitimi olanlar daha çok fonksiyonel güçlük yaşamaktadırlar. Ayrıca ekonomik durumu kötü düzeyde olanlar daha çok semptom yaşamaktadırlar. Yaş azaldıkça anksiyete, hastalığın süresi arttıkça ise hem anksiyete hem de depresyon düzeyi artmaktadır. Kadın, bekar/dul/boşamış ve okur yazar/ilkokul mezunu olan hastalar daha çok anksiyete yaşamaktadırlar. Genel iyilik hali, fonksiyonel güçlükler azaldıkça ve semptomlar arttıkça hastalarda anksiyete ve depresyon düzeyi artmaktadır.