Kauçuk el yanılsamasının ayna nöron aktivitesi üzerine etkisinin elektrofizyolojik olarak incelenmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2017

Öğrenci: HATİCE ESRA YAVUZER

Eş Danışman: BÜLENT CENGİZ, MURAT ZİNNUROĞLU

Özet:

Bedensel benlik algısı gibi temel deneyimlerimizin, diğer bedenlerle olan etkileşimlerimiz tarafından yönlendirildiği ve bu tür etkileşimlerin ayna nöron sistemi tarafından desteklendiği ileri sürülmektedir. Ancak, bedensel öz farkındalık ile ayna nöron sistemi arasındaki bağlantıları açıklamaya yönelik bütünsel bir mekanizma modeli henüz bulunmamaktadır. Kauçuk el yanılsaması (KEY) aracılığı ile oluşturulan vücut sahipliği algısındaki bozulmanın, ayna nöron aktivitesi üzerine etkisinin elektrofizyolojik olarak incelendiği bu çalışmada, vücut sahipliği algısı ile ayna nöron sistemi arasındaki ilişkinin nöral temellerinin anlaşılmasına katkıda bulunulması amaçlandı. Çalışma kriterlerini karşılayan 25 sağlıklı gönüllüden, sahte ele yönelik aidiyet hissi deneyimleyen 20'si çalışmaya dahil edildi. Araştırmanın deney süreci, yanılsama ve kontrol bölümlerinden oluşmakta idi. Sağlıklı gönüllüler, hem yanılsama hem de kontrol grubunda olacak şekilde farklı günlerde iki ayrı bölüme de katıldı. Yanılsama ve kontrol bölümleri üç oturumdan oluşmakta idi ve her bir oturum sonlandıktan sonra 15 dakika ara verildi. Bütün oturumlarda, ayna nöron sistemini aktive etmek amacıyla katılımcılara, 210 saniye süren ve sol elin uzanma-kavrama hareketlerini gösteren bir video-klip izletildi. Bu video gösteriminde, elin uzanma ve kavrama hareketlerinin farklı motor çıktıları olarak tasarlanmış 15 adet kısa video-klip yer almakta idi ve video-klip geçişleri sırasında 4-5 saniye boyunca ekran karartıldı. Bu eylemler sırasında 1. dorsal interosseoz (1. Dİ) kası aktif iken, abduktör dijiti minimi (ADM) kası göreceli olarak sessiz idi. Yanılsama bölümünde, 2. oturum başlamadan hemen önce KEY oluşturuldu ve video-klip sonlandığında yanılsama ortadan kaldırıldı. Kontrol bölümünde ise KEY oluşturulmadı. Motor kortikal uyarılabilirlikteki değişiklikler, tek atımlı transkraniyal manyetik uyarım (TMU) ile 1. Dİ ve ADM kaslarından elde edilen MUP'lar (motor uyandırılmış potansiyel) aracılığı ile incelendi. Video-klip izletilmeden hemen önce, ortalama bazal MUP amplitüdü hesaplandı. Video-klip izletilirken motor çıktı sırasında manyetik uyarı verilerek elde edilen MUP amplitüdlerinin ortalaması hesaplandı. Ayna nöron aktivitesindeki değişiklikler, ortalama MUP amplitüdlerindeki artma ve azalma ile ölçüldü. Yanılsama ve kontrol bölümündeki tüm oturumlarda, motor çıktı sırasında elde edilen ortalama MUP amplitüdleri, bazal ölçüme göre anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0.001). Yanılsama bölümünde MUP amplitüdünün oturuma bağlı olarak değiştiği belirlendi (p=0.02). Kontrol bölümünde ise oturum MUP amplitüdü üzerine anlamlı etkiye sahip değildi (p>0,05). Karşılaştırmalı istatistiksel analiz sonucunda, yanılsama oluşturulduktan sonraki (2.) oturumda elde edilen MUP amplitüdleri, yanılsama oluşturulmadan önceki (1.) oturumda elde edilen MUP amplitüdlerine kıyasla anlamlı derecede düşük saptandı (p =0.011). Yanılsama oluşturulduktan hemen sonraki (2.) ile yanılsama ortadan kaldırıldıktan sonraki (3.) oturumlarda elde edilen ortalama MUP amplitüdleri karşılaştırıldığında p değeri 0,05 bulundu. Yanılsama oluşturulmadan önceki (1.) ve yanılsama ortadan kaldırıldıktan sonraki (3.) oturumlarda elde edilen ortalama MUP amplitüdleri karşılaştırıldığında ise, aralarında anlamlı fark yoktu (p>0,05). Tekrarlı ölçümlerde 3 faktörlü ANOVA, yanılsama oturumunda, oturum ve uyarı zamanı arasında anlamlı etkileşim olduğunu ortaya koydu (p <0.001). KEY'in şiddeti ile ayna nöron aktivitesindeki baskılanma miktarı arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0,05). MUP'ların modülasyonları kasa özgü değildi (p>0,05). Çalışmanın sonucunda, KEY'in vücut sahipliği algısında yarattığı bozulmanın, ayna nöron aktivitesini azalttığı gösterilmiştir. Bu da, ayna nöron sisteminin, tutarlı bir vücut sahipliği algısına gereksinim duyduğunu göstermektedir. Yanılsama sonlandırıldıktan sonra yapılan ölçümlerde, ayna nöron inhibisyonunun daha az miktarda da olsa devam etmesi, KEY'in nöral plastisiteye neden olabileceğini düşündürmüştür. Bunun yanısıra, ayna nöron sisteminin, vücut bölümleri ve yakın çevre alanının temsilindeki değişimleri kodlayan beyin alanları ile arasında doğrudan bir ilişki olduğu, KEY paradigması aracılığı ile elektrofizyolojik olarak kanıtlanmıştır. Böylece, beden imgesi ve vücut algısının bozulduğu nörolojik ve psikiyatrik hastalıklarda, vücut sahipliği algısının geliştirilmesine yönelik olarak, nörorehabilitasyon alanında ayna nöron plastisitesinden yararlanılmasını teşvik edici deneysel bir kanıt sunulmuştur.