Çağdaş Mimarlıkta Anlam: Pritzker Ödüllü (2000-2016) Mimarlar Üzerine Bir Çalışma


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: Alia Rahmoun

Danışman: PINAR DİNÇ KALAYCI

Özet:

Çalışma, mimaride anlamın anlamının sorgusu üzerinedir, 21. yy mimarlığında anlam çerçevesinin nasıl işlediğine odaklanır. 20. yy mimarisinin kısa özetini, anlam araştırmaları yürüten kuramcılar olan Christian Norberg-Schulz, Charles Jenks, Juhani Pallasmaa ve Paul Goldberger tarafından önerilen mimaride anlam çerçevesi sunan literatür takip etmiştir. Çalışmanın önerdiği model, anlamı üç başlık altında ele alır: 1. Gerçeklik ifadesi; bir kapasite olarak biçim ve bir taşıyıcı/iletken olarak yapı, 2. Yapının amacı;yaratma, yerin duyumu, zenginleştirilmiş deneyim ve değerler atama, 3. Diğer nesnelerle bağlantı kurabilme, onları aktif hale getirme; fikirlerin görsel ifadesi olarak mimari. Önerilen model, 2000-2016 arası 21. yy Pritzker mimarlık ödülü kazananlarıyla örneklenmiştir. Çalışma, anlam çerçevesinin çoğulcu bir kavrama dönüştüğünü, mimarinin sınırlarının salt estetik biçimler, iyi işleyen ve ekonomik olan binalar yaratmanın ötesine geçtiğini göstermiştir. 21. yy'ın yapısal talepleri mimari kavramların tekrar ele alınmasını gerekli kılmıştır, ödüllü mimarlar çağdaş gerçekliği yeni mekansal kavramlarla gözler önüne sermiştir: ödül alan mimarlar tarafından, sembolizm neredeyse kullanılmazken, açıklık, esneklik, ilişkilendirme kavramları gündeme gelmiştir. Ödüllendirilen mimarların yapıları, hoş bir çevre yaratarak, mekanı interaktif bir araç olarak önermekte ve kullanıcıların mimariye değer atamasına izin vererek psikolojik faktörleri de göz önünde bulundurmakta, bu yolla kullanıcıların deneyimlerini artırmaktadır. İstikrarlı ve gelişmiş ülkelerin ödüllü mimarları, çağdaş demokrasi ruhunun, özgürlüğün ve gelişimin ruhunu somutlaştırmaya çalışmışlardır. Doğal afetler yaşayan ülkelerin mimarları ise, eski mimari prototiplerden uzaklaşan kentsel çözümler sunmuşlardır. Bu nedenle, 2012 yılından sonraki Pritzker ödüllerinin yaşanılan toplumda meydana gelen sorunlara odaklanan mimarlara verilmeye başlandığı iddia edilebilir. Sonuç olarak, yeni mimari üretimlerde daha prestijli, yüksek maliyetli binalara mı yoksa kentsel sorunlara mı öncelik verilmesi gerektiği sorusu cevap bekleyen açık uçlu bir soru olarak önerilmiştir.