İmplantasyon Sonrası Erken Dönemde Ölçülen Serum Β Hcg Değerlerinin Gebelikte Oluşan Erken Ve Geç Komplikasyonların Prediksiyonundaki Yeri.


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2015

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Aynure Necefaliyeva

Danışman: MEHMET ERDEM

Özet:

Amaç: HCG sinsityal trofoblastlardan sentezlendiğinden erken gebelikte düşük serum düzeyleri bozulmuş trofoblast proliferasyonu, invazyonu ve fonksiyonu ile ilişkili olabilir. Bu nedenle erken gebelikte düşük serum β hCG değeri ileri gebelikte abortus , preeklampsi ve IUGG hastalığı ve bu hastalığın şiddeti açısından prediktif olabilir. Bizim çalışmamızın amacı tüp bebek tedavisi sonrası gebe kalan hastalarda; erken dönemde abortuslar, geç dönemde ise preeklampsi, IUGG ile erken (embriyo transferinden 12-14 gün sonra ) serum β hCG değeri arasında ilişkiyi araştırmaktır. Tasarım: Retrospektif vaka-kontrol çalışması. Malzemeler ve yöntemler: Bu çalışma Gazi Üniversitesi Tüp Bebek Merkezi nde 2005-2012 yılları arasında IVF sonrası gebe kalan hastalarda yapılan retrospektif bir çalışmadır. Bu çalışmada 2005-2012 yılları arasında 391 hastaya ait 412 gebelik siklusuna ait veriler değerlendirildi . IVF sonrası gebeler abortus ile sonuçlanan ve devam eden gebeler grubu olarak düzenlendi ve her 2 grupta embriyo transferinden 12 veya 14 gün sonra ölçülen ilk β hCG ortalama değerleri kıyaslandı. Doğumla sonuçlanan gebelikler preeklampsi gelişen ve gelişmeyen şeklinde 2 çalışma grubuna ayrıldı. Bu iki grupta da embriyo transferinden 12 veya 14 gün sonra ölçülen ilk β hCG ortalama değerleri kıyaslandı. Tekiz doğum yapan olgular IUGG gelişen ve gelişmeyen şeklinde tekrar iki çalışma grubuna ayrıldı ve embriyo transferinden 12 veya 14 gün sonra ölçülen ilk β hCG ortalama değerleri kıyaslandı. Sonuç: Çalışmanı oluşturan toplam 412 gebeliğin 63 ü (%15.29) biyokimyasal gebelik, 89 u (%21.60) klinik abortus, ve 260 ı (% 63.11) doğum ile sonuçlanmıştır. Serum 12 .ve 14. gün β hCG değerleri değerlendirildiğinde ve gebelikleri abortus ile sonlananlarda bu değerin istatistiksel açıdan anlamlı düşük olduğu (147, 6 ± 193,9 IU/l ve 383.7± 493,9 IU/l), de- vam eden gebeliklerde ise yüksek olduğu (227,7 ± 132,2 and 571.0 ± 403,9 IU/l) (p=0.001 ve p=0.05) saptandı. . Ayrıca çalışmada 12. gün β-hCG değerlerine göre ROC analizi oluşturulup, AUC hesaplanarak klinik abortusu öngörmede eşik β-hCG değerlerini de analiz ettik . Tekil ve çoğul gebelikler birlikte hesaba katılarak oluşturulan ROC eğrilerinde AUC; 0.88 , CI; 0.83-0.93 , p<0.001 olarak. serum β-hCG değeri 75 mIU/ml olarak belirlendiğinde sensitiviteni % 94.3, spesifisiteni ise % 60.7 olarak analiz edildi. Sadece tekil gebeler için ROC eğrisi oluşturulduğunda AUC; 0.78, CI; 0.69-0.86 , p<0.001olarak , klinik abortusu öngörmede serum β-hCG değeri 100 mIU/ml olarak belirlendiğinde sensitivite % 80; spesifisite % 67 olarak belirlendi. Çalışma grubunu oluşturan toplam 260 doğumla sonuçlanan gebeliğin 47 sinde (%19) preklempsi tanısı olduğu saptandı. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde preeklampsi gelişen hastalarda ET sonrası 12. ve 14. gün serum β hCG değer- lerinin (196, 6 ± 139,0 IU/l ve 388.2± 269,3IU/l) kontrol grubu ( 252,1 ± 164,6 ve 628.7 ± 448,8 IU/l ) ile kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı düşük olduğu bulundu. Gebeliğin başında tek gebelik tanısı alan ve gebeliğin ilerleyen dönemlerinde IUGG gelişen hastaların 12. ve 14. gün serum β hCG değerleri IUGG gelişmeyen hastaların aynı gün değerleri ile kıyaslandı. İstatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Sonuç: Gebeliğin erken dönemlerindeki maternal hCG konsantrasyonları, ileri gebelikte abortus ve preeklampsi değerlendirmesi için prediktif olabilir. Bulgularımız preeklampsinin altta yatan nedeninin gebeliğin çok erken döneminde plasental gelişimin bozulması olduğu hipotezini desteklemektedir.