Kronik cep telefonu radyasyonu ve koruma amaçlı uygulanan melatonin' in ductus epididimis ve ductus deferens' e etkisi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2014

Öğrenci: BETÜL KURTULUŞ

Danışman: ÇİĞDEM ELMAS

Özet:

Çalışmamızda elektromanyetikalana kronik etkin kalmanın duktus deferens ve duktus epididimis üzerindeoluşturabileceği yapısal değişimleri ve bunlara melatonin' in koruyucu etkisini incelemeyi amaçladık.Çalışmamızda 24 Wistar albino cinsi erkek sıçan 4 gruba ayrıldı. 90 günlük deney süresince; kontrol grubuna hiçbir uygulama yapılmazken, 2.gruba her gün derialtı melatonin uygulaması, 3.gruba her gün 30dk 2100MHz radyasyon uygulaması, 4.gruba ise radyasyon uygulamasından 40dk önce derialtı melatonin ve 30dk radyasyon uygulaması yapıldı ve deneklerin vücut ağırlıkları hergün ölçülerek kaydedildi. Deney bitiminde yüksek doz anestezi altında feda edilen deneklerden duktus deferens ve duktus epididimis dokusu alındı, ağırlıkları ölçüldü ve histolojik izleme yöntemlerinden geçirildi. Hematoksilen-Eozin ve Masson' un üçlüboyaları uygulandı ve ışık mikroskobunda değerlendirildi.Hematoksilen Eozin ile yapılan boyamada, kontrol grubuna ait resimlerde duktus deferens ve duktus epididimis dokusunda yapı normal olup; lümenleri spermiyumlarla dolu olarak izleniyordu. Radyasyon uygulanan grupta; epitel ve bağ dokusunda belirgin bir değişim izlenmezken, lümendeki spermiyumların kontrol grubuna karşın azaldığı dikkati çekiyordu. Melatonin uygulanan gruplarda yapılar kontrol grubundakilerle eşdeşti. Radyasyon+melatonin uygulanan grupların duktus epididimis yapısının radyasyon grubuna benzer olduğu, ancak duktus deferens yapısının oldukça korunduğu ve lümen içeriğinin azaldığı ilgiyi çekiyordu. Masson' un üçlü boyaması bulgularının, her bir grup için Hematoksilen-Eozin bulgularıyla eşdeş olduğu dikkati çekerken; radyasyon grubunda duktus epididimis' in stromasındaki damarsal artış belirgindi.Sonuç olarak; radyasyonun genelde yapısal olarak; duktus epididimiste ve duktus deferens' te belirgin bir değişime neden olmadığı ancak lümendeki spermiyum yoğunluğunda bazı değişimleri tetikleyebileceği kanısına varıldı.