Tiroid nodüllerinin tanısında US-elastografinin etkinliği


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Öğrenci: NURCAN ÇETİN

Danışman: CEM YÜCEL

Özet:

Tiroid nodülü bulunan 100 olgu çalışmaya dahil edildi. Olguların yaşları 18-78 arasında (ortalama 45,6) olup, 79 u kadın, 21 i erkekti. Olgular, Hitachi EUB 7500 US cihazı ile incelenerek, B-mod, renkli Doppler ve elastografi görüntüleri elde edildi. Tüm nodüllerden iki kez gerinim oranı ölçüldü ve ortalama gerinim oranı değerleri hesaplandı. Tüm görüntüler dijital ortamda kaydedildi. Tüm olguların sitolojik/histopatolojik tanısı mevcut idi. Lezyonların elastisite skorları; Skor 1: Nodülün tamamında elastisite var, Skor 2: Ağırlıkla elastik nodül, gerçek zamanlı incelemede değişen inelastik (mavi) alanlar var, Skor 3: Nodül içerisinde geniş ve gerçek zamanlı incelemede değişmeyen inelastik (mavi) alanlar var, Skor 4: Nodülün santralinde geniş ve gerçek zamanlı incelemede değişmeyen inelastik (mavi) alanlar var, Skor 5: Tamamen inelastik nodül, olmak üzere beş kategoriye ayrıldı. Nodüller ayrıca, sayı, boyut, ekojenite, sınır yapısı, halo varlığı, mikrokalsifikasyon varlığı, iç yapı (solid/solid-kistik karışık) ve vaskülarite bakımından da değerlendirildi. Tüm renkli Doppler ve elastografi görüntüleri iki radyolog tarafından kör olarak değerlendirildi ve fikir birliği ile skorlandı. Olguların gri skala özellikleri, vaskülarite skorları, elastografi skorları ve ortalama gerinim oranları, patolojik tanıları ile karşılaştırıldı. Olguların 84 ü benign, 16 sı maligndi. Benign nodüllerin 77 si kolloid (adenomatöz, hiperplastik) nodül, 7 si ise folliküler adenomdu. Malign nodüllerin ise 15 i papiller karsinom, biri andifferansiye tiroid karsinomu idi. Cinsiyet, nodül sayısı, yüksekliği genişliğinden fazla bulgusu, iç yapı ve nodül içi vaskülarite ve yoğun vaskülarite ile malignite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı. Hipoekojenite, belirsiz sınır yapısı, halo yokluğu, mikrokalsifikasyon varlığı ve düzensiz vasküler yapı seyri ile malignite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu. Skor 1 elastisite izlenen 21 nodülün hepsi benigndi. Skor 2 elastisite izlenen 51 nodülün 47 si benign, 4 ü maligndi. Skor 3 elastisite izlenen 16 nodülün 12 si benign, 4 ü maligndi. Skor 4 elastisite izlenen 11 nodülün 4 ü benign, 7 si maligndi. Skor 5 elastisite izlenen yalnızca bir nodül mevcuttu ve maligndi. Malignite ile yüksek elastisite skoru arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı (p<0,001). 3 ve üzerindeki elastisite skorunun duyarlılığı %75, özgüllüğü %81, genel doğruluğu ise %80 di. Benign nodüllerin ortalama gerinim oranı değeri 1,889 iken, malign nodüllerin ortalaması 3,334 idi. Gerinim oranı için 2,485 kesim değeri olarak belirlendi. 2,485 in altında ve üstündeki gerinim oranına sahip nodüller arasında malignite açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p=0,001). 2,485 in üzerindeki gerinim değerinin malignite açısından duyarlılığı %56,2, özgüllüğü %85,7, genel doğruluk değeri ise %81 di. Tüm nodül özellikleri arasında hem duyarlılığı, hem özgüllüğü, hem de genel doğruluğu en yüksek olan özellik, mikrokalsifikasyon varlığı idi. US-elastografi, tiroid nodüllerinin ayırıcı tanısında B-mod ve Doppler ultrasonografiye yardımcı bir görüntüleme yöntemidir.