Pyeloplasti yapılan hastalarda pelvikaliksiyel sistemdeki cajal hücrelerinin dağılımının sintigrafik bulgular ile ilişkisi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2018

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: EDA TOKAT

Danışman: Özdemir Serhat Gürocak

Özet:

Amaç: Üreteropelvik bileşke obstrüksiyonunda (UPBO), Cajal hücre dağılımının preoperatif ve postoperatif radyolojik ve sintigrafik sonuçlar ile ilişkisini araştırmayı amaçladık.
Materyal-Metod: UPBO nedeniyle opere edilen 38 hastanın (13 kadın-25 erkek) 41 renal ünitesi çalışmaya dahil edildi. UPB spesmenleri interstisiyel Cajal hücreleri için CD117 (c-kit) antikoru ile immün boyandı. Cajal hücre dağılımı ile pre-postoperatif radyolojik (AP çap, hidronefroz derecesi) ve sintigrafik parametreler (differansiyel fonksiyonlar, T1/2) değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 8.52±8.863yıl (0-35) idi. Hastalar Cajal hücre yoğunluğu belirlenerek 0-5 hücre (düşük) ve ≥6 hücre (orta-yüksek) olarak iki gruba ayrıldı. 19 (%46.3) renal ünite düşük Cajal hücre yoğunluğuna sahip iken, 22 (%53.6) renal ünite orta-yüksek grupta yer aldı. Hastaların preoperatif ve postoperatif AP çapları karşılaştırıldı ve her iki grupta da anlamlı fark olduğu saptandı ( p=0.001-düşük, p=0.000-orta-yüksek), ancak Cajal hücre dağılımından bağımsızdı. Düşük Cajal hücre grubunda hastaların %77.8’inde, orta-yüksek Cajal hücre grubunun ise %64.7’sinde hidronefroz derecesinde gerileme olduğu görülürken, iki grup arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p=0.392). Preoperatif T1/2 süresinin düşük Cajal hücre grubunda anlamlı olarak daha uzun
vii
olduğu görüldü (p=0.021). Postoperatif T1/2 süreleri, preoperatif T1/2 sürelerine ororanla her iki grupta da anlamlı olarak kısalmıştı (p=0.000-düşük, p=0.001-orta-yüksek ), ancak iki grup arasında anlamlı fark olmadığı belirlendi (p=0.239). Differansiyel böbrek fonksiyonlarında ameliyat sonrası düzelme sadece düşük Cajal hücre dağılımlı grupta istatistiksel anlamlı olarak bulundu (p=0.015). Cajal hücre dağılımı ile diüretik yanıtı arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p=0.511).
Sonuç: İnterstisiyel Cajal hücre yoğunluğu-yetmezliği pyeloplasti başarısını tahmin etmede prediktör olarak gösterilemez. Ancak yetmezliği obstrüksiyonun ciddiyetini gösteren bir indikatör olmakla birlikte kesin bir yargıya varabilmek için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.