Türkçe dersinde çağrışımın kullanımı ile ilgili gereklilikler ve öneriler


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2011

Öğrenci: NAZİFE BURCU ERDEN

Danışman: GIYASETTİN AYTAŞ

Özet:

Bu çalışmada çağrışım kavramının eğitim, psikoloji ve felsefe alanlarında kullanımı ve özellikleri ile ilgili verilerden yola çıkılarak sınırlılıkları ve etki alanları belirlenmiştir. Bu belirleme sürecinde, çağrışımın ünlü filozof ve psikologlarca dönemlere göre algılanış biçimlerine yer verilmiş, buradan hareketle de zihnin temel çalışma prensibi olan çağrışımın benzerlik, zıtlık, sıklık, zaman, mekân ve neden-sonuç ilişkilerine bağlı olarak ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Bu ilişkiler, öğrenme kuramları içerisinde ele alınarak çağrışım ile öğrenme arasındaki ilişki belirlenmiştir. Bu belirlemede, çağrışım ve öğrenme ilişkisi kapsamında davranışçı çağrışım kuramları, bilişsel ağırlıklı davranışçı yaklaşım, bilişsel öğrenme yaklaşımı ve nörofizyolojik yaklaşım incelenmiş ve her yaklaşım içerisinde öğrenmenin gerçekleşmesi ister zihinsel, ister davranışsal bir süreç olsun, mutlaka çağrışıma dayandırılmıştır. Çağrışım, hem öğrenmenin ilk adımında hem de öğrenilenlerin ortaya çıkışında etkin rol oynamaktadır. Öğrenme için temel teşkil eden böylesine önemli bir unsurun, bu özelliği göz önüne alınarak eğitim öğretim ortamlarında kullanılmasının gerekliliği ortaya konmuştur. Eğitim öğretim süreci içerisinde çağrışımın disiplinli ve bilinçli bir sistem dahilinde incelenmediği görülmüştür. Türkçe öğretim programında çağrışımın doğru bir tanımlaması yapılmamıştır. Bu da çağrışımın tanımlanmamış eğitim öğretim sürecinde kullanımıyla ilgili büyük eksiklikler görülmesine sebep olmuştur. Kelimelerin oluşum, değişim süreçlerinden onları edinime kadar sürece etki eden çağrışımın, dilin anlam çerçevesini de genişlettiği göz önüne alındığında Türkçe dersinde bilinçli kullanımı üzerinde önemle durulması gereği ortaya çıkmaktadır. Çağrışımın dilbilim içerisindeki yerinin incelenmesiyle, dilin ortaya çıkışının doğada bulunan canlıların ve nesnelerin belli çağrışımlar oluşturmasına bağlı olduğu ve dilin gelişim süreçlerinde çağrışımların temel alındığı belirlenmiştir. Çağrışımın diğer alt disiplinlerle ilişkisi ele alınarak anlambilim, edimbilim, ruhdilbilim, kavram ve kelime oluşumu, yaratıcı drama ve tiyatro, psikiyatri, medya ve pazarlama gibi alanlardaki önemi tespit edilmiştir. Çalışmada yöntem olarak doküman analizi seçilmiş, bu hususla ilgili olarak yerli ve yabancı kaynaklar; eğitim, felsefe ve psikoloji disiplinleri içerisinde ele alınarak incelenmiştir. Karakter ve dünya görüşünü belirlemede, dil ediniminde, öğrenme psikolojisinde temel alınan çağrışımın; eğitim öğretim programlarına yön veren bir yaklaşım olarak ele alınması ile ilgili tespitler ortaya konarak Türkçe dersinde, çağrışımın daha verimli nasıl kullanılabileceğiyle ilgili önerilerde bulunulmuştur.