Kronik böbrek yetmezliği hastalarında IL-4 ve IL-6 gen polimorfizmi


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2012

Öğrenci: NAGEHAN RAMAZANOĞLU

Danışman: LEYLA AÇIK

Özet:

Kronik böbrek hastalığı (KBH) kronik, renal veya sistemik hastalıklara bağlı olarak böbrek fonksiyonlarının dönüşümsüz kaybı şeklinde tanımlanan, Türkiye'de ve dünyada epidemi halini almış önemli bir halk sağlığı sorunudur. Diyaliz tedavisi görmekte olan KBH hastalarında, kardiyovasküler hastalıklar başta olmak üzere mortaliteyi artıran pek çok komplikasyon görülmektedir. Geçmiş çalışmalarda, bir takım çevresel ve genetiksel etmenlerin ilerleyici böbrek hasarı ve komplikasyonlarının oluşumunu tetiklediği öne sürülmektedir. Bu etmenlerden biri inflamasyon olup, interlökin 4 (IL-4) ve interlökin 6 (IL-6) sitokinlerinin de içinde yer aldığı bir dizi mekanizmalar sonucunda oluşmaktadır. Yapılan araştırmalar serum IL-4 ve IL-6 seviyelerinin kardiyovasküler komplikasyonlarla ilişkilendirilebileceğini ortaya koymuş olmasına rağmen, bu sitokin genlerindeki polimorfizmlerin kronik veya sistemik hastalıklarla ilişkisi konusunda farklı populasyonlarda çelişkili sonuçlara ulaşılmıştır. Bu çalışmanın amacı IL-4 intron 3 ve IL-6 -174 G/C gen polimorfizmleri ile kronik böbrek yetmezliği (KBY) arasındaki ilişkiyi tanımlamaktadır. Bununla birlikte, analizi yapılan genotiplerin, hastalığın klinik ve laboratuvar bulguları ile bir bağlantısı olup olmadığı araştırılmıştır. Bu amaçla 137 KBY hastası ile 106 sağlıklı kontrol bireyin IL-4 intron 3 ve IL-6 -174 G/C genlerinin genotip ve allel dağılımları saptanarak, bu dağılımların bir takım hemogram ve biyokimyasal parametrelerle ilişkisi incelenmiştir. Tanımlanan IL-4 intron 3 gen allel ya da genotiplerin KBY ve klinik bulgularla anlamlı bir ilişkisi olmadığı ortaya konmuştur. IL-6 -174 G/C genotip dağılımının hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı bir fark tespit edilmiş olup, bazı klinik ve laboratuvar bulgularıyla yapılan karşılaştırmalarla bu durum desteklenmiştir. Bu çalışmanın, KBY'deki mortalite etmenlerinin moleküler düzeydeki sürecinin aydınlatılmasına ve yeni teşhis, tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yardımcı olması ümit edilmektedir.