COVİD-19 pandemisi sırasında kistik fibrozisli çocuk hastaların ve ailelerinin kaygı durumlarının anketle değerlendirilmesi ve hastaların klinik durumu ile ilişkisinin incelenmesi


Tezin Türü: Tıpta Uzmanlık

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2020

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: BURCU PINAR ŞENKALFA

Danışman: AYŞE TANA ASLAN

Özet:

Çalışmamızda COVID-19 pandemisi sırasında kistik fibrozisli (KF) çocuk hastaların ve ailelerinin kaygı durumlarının anketle değerlendirilmesi ve hastaların klinik durumu ile ilişkisi incelenmiştir. Aynı zamanda COVID-19 hakkındaki bilgi düzeylerinin öğrenilmesi ve telekonferans yöntemi ile yapılan görüşmenin kaygı üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çocuk Göğüs Hastalıkları Polikliniğinde KF tanısıyla izlenen 45 hasta ve onların birincil bakım veren ebeveynleri ile 90 sağlıklı çocuk ve onların birincil bakım veren ebeveynleri değerlendirilmiştir. Telekonferans yöntemi ile annelerin kişisel bilgi formu, yeni koronavirüs bilgi anketi, durumluk ve sürekli kaygı ölçeği anketlerini doldurmaları istenmiştir. Dokuz ile on iki yaş arasındaki KF’li ve sağlıklı çocuklardan Çocuklar için Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği, 13-18 yaş arasındaki KF’li ve sağlıklı çocuklardan Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği anketlerini doldurmaları istenmiştir. KF hastalık şiddetini belirlemek için; modifiye Shwachman-Kulczycki Skoru (mSKS) kullanılmıştır. Çalışmamızda 13-18 yaş arasındaki KF’li çocukların durumluk kaygı düzeyi daha düşük saptandı. KF’li çocukların durumluk ve sürekli kaygı düzeyleri arasında ilişki görülmedi. KF’li çocukların kaygı düzeyleri ile hastaların klinik skorları, FEV1 ve FVC değerleri arasında ilişki görülmedi. Dokuz ile on iki yaş 102 arasındaki KF’li çocukların sürekli kaygı düzeyleri ile annelerinin durumluk kaygı düzeyleri arasında aynı yönlü ilişki saptandı. Kistik fibrozisli çocukların annelerinin ekran karşısında ve internette daha az vakit geçirikleri belirlendi. KF’li çocukların annelerinin ev karantinasına sıkı uyum gösterdikleri öğrenildi. On iki yaşından küçük KF’li çocukların annelerinin sürekli kaygı düzeyleri daha yüksek saptandı. KF’li çocukların annelerinin koronavirüs bilgi anketi başarısı daha düşük görüldü. KF’li çocukların annelerinin kaygı düzeyi ile çocukların klinik skorları ve solunum fonksiyon testi değerleri arasında ilişki görülmedi. Kronik P. aeruginosa enfeksiyonu olan çocukların annelerinin durumluk kaygı düzeyleri, kronik P. aeruginosa enfeksiyonu olmayan çocukların annelerinin durumluk kaygı düzeyinden daha yüksek saptandı. Kistik fibrozisli çocukların annelerinin eğitim düzeyi ile koronavirüs bilgi anketi başarısı arasında aynı yönlü ilişki saptandı. Koronavirüs bilgi anketi başarı yüksek olan annelerin internette geçirdiği sürenin daha fazla olduğu görüldü. Telekonferans görüşmesi sonunda annelere COVID-19 ile ilgili bilgilendirme yapıldıktan sonra; KF’li çocukların annelerinde, sağlıklı çocukların annelerine göre, kaygı durumlarında daha fazla azalma hissettikleri öğrenildi. Çalışmamızda, KF’li çocukların ve annelerinin kaygı açısından dikkatli incelenmesi ve pandemi döneminde ailelere bilgilendirme yapılması gerektiği belirlendi. KF’li çocukların annelerine pandemide alınabilecek önlemler hakkında bilgilendirme yapılması önerilmektedir. Yüz yüze görüşmelerin yapılamadığı salgın dönemlerinde telekonferans görüşmesi hastalara ve ailelerine yardımcı olabilir