Hipertansiyonun öngörülebilmesi ve kontrolünde leptin düzeyinin rolü


Creative Commons License

Alkan M. (Yürütücü), Arslan M., Dikmen K., Özdemir Ç.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2021 - 2022

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Haziran 2021
  • Bitiş Tarihi: Haziran 2022

Proje Özeti

HİPERTANSIYONUN ÖNGÖRÜLEBİLMESİ VE KONTROLÜNDE LEPTİN DÜZEYiNiN ROLÜ

ÖZET

Giriş ve Amaç: Hipertansiyon önemli bir halk sağlığı problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan çalışmalarda Türkiye’de her üç kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğu ve bu sayının giderek arttığı görülmektedir. İlginç olan toplumda bu hastalığa sahip bireylerin büyük bir kısmı hasta olduklarının farkında olmamalarıdır. Hipertansiyon hastalığının patofizyolojisinde çeşitli faktörler suçlanmaktadır. Çoğu vakanın genetik, çevresel ve demografik faktörlerin etkileşiminden kaynaklandığı belirtilmektedir. Leptin, öncelikle gıda alımı ve enerji harcamalarının düzenlenmesinde rol oynayan beyaz yağ dokusu tarafından salgılanan bir proteindir. Son araştırmalar, leptinin, arteriyel hipertansiyonda rolü olabileceğini göstermektedir. İnsanlarda, leptin ve yüksek tansiyon arasındaki neden-sonuç ilişkisi doğrudan gösterilememesine rağmen, birçok klinik çalışma esansiyel hipertansiyonu olan hastalarda plazma leptininin yüksek olduğunu ve adipoziteden bağımsız olarak leptin ile kan basıncı arasında anlamlı bir korelasyon olduğunu göstermiştir. Bu hastaların bir kısmında intraoperatif dönemde hipertansiyonun kontrolünü sağlamakta yetersiz kalmakta ve bunun nedenini açıklamada güçlük çekmekteyiz. Dolayısıyla hipertansiyon ve ameliyat sırasında hipertansiyon kaynaklı oluşabilecek problemlerle leptin düzeyi arasında bir ilişki olduğunu tespit edebilirsek bu hastaların perioperatif yönetimini daha iyi sağlayabileceğimizi düşünüyoruz.

Yöntem: Etik kurul onayı alındıktan sonra, laparoskopik cerrahi uygulanacak gönüllü hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalar kontrollü hipertansiyon (Hipertansiyon tanısı mevcut olan ve arteriyel tansiyon 140/90 mmHg altında), kontrolsüz hipertansiyon (Hipertansiyon tanısı mevcut olan ve arteriyel tansiyon 140/90 mmHg üzerinde) ve normal hastalar (hipertansiyon tanısı olmayan hastalar) olarak üç gruba ayrıldı. Her grupta 50 hasta olmak üzere toplamda 150 hasta çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalardan intraoperatif dönemde 30. dk‘da ve 24. saatte serum leptin düzeylerinin saptanması için 5 mL kan örneği alındı. Demografik veriler, ASA sınıflaması, hastanın yaşı, cinsiyeti, kilosu, kullanılan ilaçlar kayıt altına alındı. ROC analizinde preoperatif leptin ile intraoperatif perlinganit kullanan hastalar ile yapılan analizde 4,80 cut of değeri olarak belirlendi. Cut of değerinin üstünde olan hastalar Grup1, altında olanlar ise Grup2 olarak kabul edildi. Bulgular: Hastalara ait demografik veriler tablo1’de sunuldu. Preoperatif ve postoperatif leptin ile ilgili veriler tablo2’de sunuldu. Kontrolsüz hipertansiyon grubunda preoperatif ve postoperatif leptin düzeyleri anlamlı olarak yüksek bulundu. Hastaların ortalama kan basıncı verileri tablo 3’te sunuldu.

Tartışma ve sonuç: Kontrolsüz hipertansiyonu olan hastaların leptin düzeyleri anlamlı olarak yüksek bulundu. Leptinin preoperatif değerlendirmede kaydedilmesi ve yüksek olan 6 hastalarda multimodal tedavi uygulanması gerektiği düşünülmektedir. Leptin düzeyi yüksek olan hastalrın ayrıntılı olarak değerlendirilerek operasyona alınması morbiditeyi azaltacaktır.