Türk Müziğinde Kontrpuantal Çokseslilik Yaklaşımları ve Piyanoya Uyarlanması


ALBUZ A. (Yürütücü), BİLGİN S., SAĞLAM G. E.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Diğer, 2024 - 2025

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Destek Programı: BAP Diğer
  • Başlama Tarihi: Kasım 2024
  • Bitiş Tarihi: Haziran 2025

Proje Özeti

Resmi anlamda Osmanlı Devleti’nin çoksesli müzikle tanışması 19. yüzyıla dayanmaktadır. Son dönemde Hanedanlığının Batı müziğine olan ilgisi bilinmekle birlikte; bu ilgi daha önceleri Sultan III. Selim’le güçlenmiş, II. Mahmut döneminde ise Batı müziğinin kurumsal temelleri atılmıştır. 20. yüzyıl itibariyle de hanedanın tamamı neredeyse Batı müziği ile uğraşmıştır. Örneğin Sultan Abdülmecit batılı anlamda müzik eğitimi alan ve piyano çalan ilk padişah olmuştur. Osmanlı Devleti’nin sonlanıp 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, "Müzik İnkılabı" olarak adlandırılan ve ilk dönem bestecilerimizin de genelini etkileyen ve 1950’li yıllara değin devlet politikası olarak uygulanan görüşün; aslında Ziya Gökalp’in “Türkçülüğün Esasları” isimli kitabına dayandırıldığı bilinmektedir. Atatürk’ün; “Dünyanın her türlü ilminden, keşfiyyatından, terakkiyatından istifade edelim, lakin unutmayalım ki, asıl temeli kendi içimizden çıkarmak mecburiyetindeyiz” sözünün de kuşkusuz "Çoksesli Türk Müziği" nin temellerinin atılmasında ve gelişmesinde çok önemli yol gösterici olduğu kesindir. Türk Müziği çokseslilik çalışmalarında, genel anlamda iki türlü bilgi donanımına ihtiyaç olduğu kesindir. Bunlardan birisi Türk musikisi besteleme ve icra tekniklerine hâkimiyet, diğeri ise batı müziği besteleme ve icra tekniklerine hâkimiyettir. Bunlardan sadece birinde hâkimiyet, amaca ulaşmada yetersiz kalacaktır. Bu çalışmada; "Türk Müziğinde Kontrpuantal Çokseslilik Yaklaşımları" irdelenerek örneklem olarak seçilen Rast, Nihavend, Acem Aşiran ve Hicaz makamlarına ait 4 Longa ve 4 Medhal saz eseri üzerinde, 3’lü sistem doğrultusunda 2 sesli denemeler yapılmıştır. Ardından yapılan çalışmalar piyanoya uyarlanarak konuya ilişkin uzman değerlendirmeleri alınmıştır. Araştırma; kısmen betimsel, kısmen de deneme boyutunda düşünülüp karma modelde ele alınıp yürütülmüştür. Araştırma sonucunda; belli bir sistematik içerisinde Türk Müziğinin makamsal dokusu bozulmaksızın kontrpunkt tekniği ile çokseslendirilebileceği görülmüş ve diğer araştırmacılara da konuya dair öneriler sunulmuştur.