Keskin M.(Yürütücü), Arslan F., Bodur O. C.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) Araştırma Projesi, 2025 - 2026
Fenilketonüri nadir olarak görülen ve erken dönemde teşhis edilemediğinde zeka geriliğine neden olan önemli bir genetik hastalıktır.
Yenidoğan bebeklerin topuklarından alınan kan örneklerinde fenilketonüri hastalığı Guthrie testi ile belirlenmektedir. Bu teknikte
fenilalanin varlığında büyüyebilen Bacillus subtilis bakterisinin büyüme miktarı belirlenmektedir. Bu test gerçekleştirilmeden önce
bebeklerin anne sütü ile tam beslenmesi gerekmektedir aksi takdirde proteince fakir beslenen bebeklerin kanında fenilalanin
miktarının düşük olma ihtimali olduğundan kesin sonuçların elde edilmesi söz konusu olmamakta ve bu durum hastalığın teşhis
edilememesine ve gizli kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle düşük derişimlerde dahi biyolojik sıvıların içermiş olduğu fenilalanin
miktarını tayin edilmesini sağlayacak analiz metotlarının geliştirilmesi elzemdir. Enzim biyosensörleri enzimlerin substratlarına olan
spesifikliği nedeniyle kompleks matrikslerde bulunan düşük derişimlerdeki analitlerin dahi tayin edilmesini sağlamaktadır.
Biyosensörlerin tasarımında kullanılan çalışma elektrotlarının duyarlılıklarını ve iletkenliklerini arttırmak için gümüş nanopartiküller
ile modifiye edilmeleri söz konusudur. Ancak kimyasal teknikler kullanılarak gümüş nanopartiküllerin eldesinde kullanılan toksik
kimyasallar çevre için zararlı olmaktadır. Bu nedenle bitkilerin veya bitkisel atıkların elektron vericisi olarak kullanıldığı yeşil sentez
tekniği ile gümüş nanopartiküllerin elde edilmesi çevre açısından oldukça önemlidir. Planlanan bu proje ile Ülkemizde oldukça yaygın
olarak üretilen Pelargonium L’Hér. (sardunya) bitkisinin yaprakları gümüş nanopartiküllerin sentezinde kullanılacak, karakterize
edilen gümüş nanopartiküller (PP-AgNPs) fenilketonüri hastalığının tayinine yönelik fenilalanin dehidrogenaz (PDH) enzimi temelli
çevre dostu yeni bir biyosensör tasarımında kullanılacaktır. Tasarlanan biyosensör valide edilecek ve hazırlanan sentetik kan
örneğinin içermiş olduğu fenilalanin miktarı tespit edilecek, sonuçlar daha önce valide edilmiş bir metot (hizmet alımı) ile elde edilen
sonuçlar ile kıyaslanacaktır. Pelargonium L’Hér. (sardunya) temelli gümüş nanopartiküllerin eldesine yönelik çalışmalar sınırlı olmakla
birlikte daha önce biyosensör tasarımında kullanılmadıkları açıktır. Sardunya temelli çevre dostu gümüş nanopartiküllerin
fenilketonüri hastalığının teşhisinde kullanılacak biyosensörün tasarımında ilk defa kullanılacak olması çalışmayı yenilikçi, özgün ve
ARGE niteliğinde kılmaktadır. Planlanan projenin TÜSEB 2040 strateji ve Vizyonu içerisinde yer alan nanoteknoloji ve biyoteknoloji alt
başlıkları ile uyumlu olduğu ve başarılı olması durumunda literatüre katkı sağlayacağı açıktır.