Metilfenidat kullanımı sonrası saptanan yapısal değişikliklerin dokulardaki olası geri dönüşümünün immünohistokimyasal ve elektronmikroskobik yöntemlerle incelenmesi


Gözil R.(Yürütücü), Çalgüner E., Erdoğan D., Bahçelioğlu M., Take Kaplanoğlu G., Buru E., et al.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2010 - 2013

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Şubat 2010
  • Bitiş Tarihi: Nisan 2013

Proje Özeti

Toplumda sıkça görülen dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu bulunan çocuklarda ritalin (etken madde metilfenidat) kullanımı oldukça artmıştır. Amacımız bu kadar yaygın kullanılan bir ilacın çocukların merkezi sinir sistemi üstünde kalıcı veya sekel bırakıcı etkilerinin olup olmadığını araştırmak, ritalin’e bağlı oluşan komplikasyonları ve bu değişiklerin ilacın kullanımının sonlandırılmasını takiben düzelip düzelmediğini çeşitli dokularda immünohistokimyasal yöntemlerle ve elektron mikroskobik olarak incelemektir. Ritalin’in uzun dönem etkilerinin ve hücresel değişikliklerinin fazla bilinmemesi, amfetamin benzeri kimyasal ve farmakolojik özellikleri bulunduğundan dolayı bağımlılık yapma potansiyelinin olduğu düşünülmesi bu konuda daha fazla araştırma yapma ihtiyacını arttırmaktadır. Ayrıca ritalin komplikasyonları olarak beyinde oluşan iskemik odakların neden olduğu vücut paralizileri, vaskülit, panlobuler amfizem, maternal ölüm görülen olguların literatürde bildirilmesi bu ilacın oluşturduğu hücresel değişiklikleri daha fazla araştırma ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite tedavisinde sıklıkla kullanılan Ritalin’in bazı önemli yan etkileri (bağımlılık, panlobuler amfizem, cerebral arterit gibi) olduğuna dair araştırmalar ve bulgular vardır. Kullanımı son derece etkili olan bu ilacın beyin düzeyinde oluşturabileceği değişikliklerle ilgili daha önce gerçekleştirdiğimiz projede çok önemli bulguları gözlemlemiş ve yayınlamış bulunuyoruz. Çocuk sağlığının toplumun geleceği açısından çok önemli olmasından dolayı, saptanan bu değişikliklerin ilacın kesiminden sonra geriye dönüşünün olup olmadığını saptamak ve bu bilgileri klinisyenlere ve ilaç sanayisinin kullanımına sunmak projeden beklenen en büyük yararlardan biridir.