İbrahimgil A., İbrahimgil M. Z., Keleş H., Kudumoviç L.
TÜBİTAK Projesi, 2024 - 2026
Fatih sonrası dönemde özellikle 16. yüzyılda Osmanlı Devleti, çok kısa sürede çok geniş bir coğrafyada büyük askerî harekâtların yanı sıra ticari, sosyal ve kültürel kalkınmada zirveye ulaşmıştır. Batı’nın Avrupa’da Antik ve Roma Medeniyetleri dışında İslâm temelli bir medeniyetin kavramlarıyla üretilen mekânları hayret ve hayranlıkla takip ettiği bu dönemde erişilen Klasik Osmanlı Mimarlığı bir yönüyle devletin yapı üretim teknolojisini yansıtırken diğer bir yönden de yetişmiş insan kaynağının teknik kapasitesi hakkında fikir vermektedir. Projeyle üç kıtaya yayılan çok geniş bir coğrafya içinde Balkanlar hem çekirdek kültürün merkezi olması hem de çok farklı karakterlere sahip toplumların oluşturduğu kültür ortamında “nasıl ortak bir temsil geliştirilebilmiştir” sorusunun cevabına katkı sunulması amaçlanmaktadır. Osmanlı Devleti için en başından beri insanı yaşatmayı merkeze alan devlet anlayışı, 16. yüzyılda birbirinden çok farklı toplumlarda felsefi ve siyasi karşılık bularak ortak bir paydaya dönüşmüştür. Proje kapsamında bütün Balkan coğrafyası ve etki alanı yerine daha küçük ölçekte ancak geneli yansıtacak boyutta bir çalışma yürütülecektir. Bunun için de Balkanlar’da özellikle Osmanlı dönemi kültür ortamının izlerinin olduğu ve Osmanlı bakiyesi yoğun nüfusun yaşadığı Makedonya, Kosova, Bosna Hersek’teki 16. yüzyıl camileri incelenecektir. Türk İslâm medeniyeti için 16. yüzyılda özgün bir karaktere erişen bu mimari biçimlenmedeki yerel etkinin boyutu nedir, sorusuna dayanmaktadır. Araştırma çok kısa sürede farklı coğrafyalarda ve din, dil ve etnik farklılıkların bulunduğu sosyal çevrelerde üretilen yapılar arasında kalite benzerliğinin araştırılması ve üretim teknolojisinin bütüncül bir bakış açısıyla yapı ve yapı elemanları üzerinden çözümlenmeye çalışılması projenin en özgün yönüdür.