Sekonder Koro Sendromu ile Seyreden Bir Şizofreni Olgusu


Ünler M., Kara Aşkın E., Coşar B.

Ulusal Psikiyatri Kongresi, İzmir, Türkiye, 2 - 06 Ekim 2018, ss.86

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.86
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

AMAÇ: Koro Sendromu sadece cinsel organların içeriye çekilmesi belirtisinin görüldüğü primer koro ile şizofreni, bipolar bozukluk, anksiyete bozukluğu, madde kullanımı ve organik bir nedene bağlı görülen sekonder koro olmak üzere ikiye ayrılır. Daha önceleri Asya’ya özgü kültürel bir fenomen olarak kabul edilse de ilerleyen yıllarda farklı coğrafyalardan bildirimler olması Koro’nun evrensel bir yeri olması gerektiğini düşündürmüştür. Türkiye’den sınırlı sayıda olgu bildirimi olup literatüre katkı sunmak amaçlanmıştır.

OLGU: 30 yaşında, bekar, yüksekokul mezunu erkek hasta polikliniğimize kendi kendine konuşma, odasından çıkmama şikayetleriyle ailesi tarafından getirildi. Hasta 8 yıl önce madde kullanımı sonrası başlayan kendi kendine konuşma, içe kapanma, isteksizlik, uygunsuz davranışlar, dini uğraşılarda artış, şüphecilik şeklindeki şikayetleriyle şizofreni tanısıyla takip edilmekteydi ve düzensiz ilaç kullanımı vardı. Ruhsal durum muayenesinde bilinci açık, yönelim tamdı, görsel varsanıları vardı, özbakımı azalmıştı, psikomotor ajitasyonu ve stereotipik hareketleri mevcuttu, düşünce içeriğinde referans ve dini hezeyanları vardı, duygudurumu irritabl, içgörüsü yoktu. Kliniğimize yatırılan hastaya amisulpirid 200 mg/gün başlanarak 600 mg/gün’e kadar çıkıldı. Akatizi geliştiği için propranolol 40 mg/ gün başlandı. İlaç uyumu zayıf olduğu için tedaviye zuklopentıksol dekanoat 200 mg IM 15 günde bir eklendi. Hastanın bu sürede servis içinde bir elini cebinden hiç çıkarmadığı görüldü, nedeni sorulduğunda penisinin içeri kaçmaması için eliyle tuttuğunu ifade etti. Bu durumda ölebileceğinden korkuyordu. İzlemde yeterli düzeyde iyileşme olmadığı görülen hastanın tedavisine klozapin eklenerek 300 mg/gün'e kadar artırıldı. Hasta kısmi remisyon ile taburcu edildi. Taburculukta hastanın penisini tutma davranışı halen devam ediyordu.

TARTIŞMA: Koro sendromu etiyolojisi ve fenomenolojisi tam olarak belirlenememiş, evrensel düzeyde görülen bir sendromdur. Klinisyenler tarafından tam olarak bilinmemekte ve bu nedenle atlanmaktadır. Koro sendromu gibi kültüre özgü sendromların bilinmesi literatüre önemli ölçüde bir zenginlik katacaktır.

Anahtar Kelimeler: Genital Retraksiyon Korkusu, Koro Sendromu, Kültürel Psikiyatrik Sendromlar