Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu Eğitim Programları


Creative Commons License

Günvaran Külahçı Ş., Akpınar S., Bayraktar F., Saraçoğlu G. K.

Cumhuriyet Dönemi Mesleki ve Teknik Eğitimde İz Bırakan Öğretmen Okulları, Doğan Hıfzı, Editör, Eğitim Araştırmaları Derneği, Ankara, ss.10-198, 2018

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2018
  • Yayınevi: Eğitim Araştırmaları Derneği
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Sayfa Sayıları: ss.10-198
  • Editörler: Doğan Hıfzı, Editör
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu, uzun yıllar kız teknik eğitime öğretmen yetiştiren tek kurumdu. Bu okul, Atatürk’ün önderliğinde geliştirilen genç Cumhuriyetin ideallerini şehirlere, kasabalara, köylere kadar yurdumuzun en uzak köşelerine yayma göreviyle 1934 yılında kuruldu. Yıllarca kendisine verilen görevi; gerçekten büyük bir sorumluluk, özveri ve heyecanla yürütmüş olan öğretmenleri yetiştirerek yerine getirdi. Ancak 1982’de Gazi Üniversitesi’ne bağlı Mesleki Eğitim Fakültesine dönüşmesiyle beraber önemli değişikliklere uğradı. Sonraki yıllarda da öğretmen yetiştirme özelliğine son verildi. Artık yok olan bu kurumu, orada yetişmiş kişiler olarak, gelecekteki araştırmacılara tanıtmayı ve eğitim tarihimize not düşmeyi bir görev saydık. Çalışmamızın kapsamını, kökeninin dayandığı 1934 yılından Gazi Üniversitesi bünyesinde fakülteye dönüştüğü 1982 yılına kadar uzanan 48 yıllık ‘Okul’ adını taşıdığı süreç ile sınırlandırdık. Sadece ilgili durumlarda günümüz ile ilişkilendirdik. Çalışma grubumuz, anılarda kalan Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nu yazma görevini üstlendiğinde karşılaşacağı güçlüklerinin farkındaydı. İyi bir ev kadını ve anne yetiştirme temel amacı etrafında şekillenerek başlayıp, sonradan meslek kadını yetiştirme amacına yönelen kız teknik öğretimin öğretmen kaynağı olan kurumun tanıtımı, kuşkusuz çok kapsamlı bir araştırmayı gerektirir. Buna karşın, gücümüzün ve olanaklarımızın sınırları içinde toplayabileceğimiz verilerle yetinmek durumunda kalacağımızı ilk günden itibaren biliyorduk. Ancak, bilgiyi anılarımızla kaynaştırıp, unutulmuşu anımsatmanın ve eğitim tarihimize bir not düşmenin, sınırlı olsa bile, bir katkı olacağını düşündüğümüz içindir ki bu işe başlamaya karar verdik. Ayrıca, Kız Teknik Öğretmen Okulu ile ilgili çalışmaların çok sınırlı oluşu yanında, çoğunun kurum dışından kişiler ve diğer üniversitelerdeki akademisyenler tarafından yürütülmüş olması, orada yetişmiş, birinci elden bilgi ve deneyime sahip kız tekniklilerin bakış açısıyla ele alınmasının bir boşluğu dolduracağı düşüncesi bizi bu çalışmaya yönlendirdi. 2 İz Bırakan Öğretmen Okulları Çalışmamız oldukça büyük bir kız teknikliler grubu tarafından planlandı ise de zaman içerisinde sayı giderek azaldı. Sonunda sadece dört kişi kaldı. Yazma sorumluluğunu büyük ölçüde Şadiye Günvaran Külahcı üstlendi. Ancak kitabın bize ayrılan bu kısmı, ilk günden itibaren Süheyla Akpınar, Fatma Bayraktar ve Gülçin (Eroğlu) Saraçoğlu’ndan oluşan grubun her aşamadaki özverili çalışmaları ve katkıları ile bir ekip çalışması olarak ortaya çıktı. Küçülen grubumuzu genişletmek ve daha fazla bilgiye ulaşmak için uğraşılarımız oldu. Başlangıçta ve sonrasında zaman zaman devreye soktuğumuz sosyal medya ve yazışma yoluyla kapsamlı bilgi toplama girişimlerimiz pek sonuç vermedi. Buna karşın yüz yüze görüşlerine başvurduğumuz ve bunu kabul eden değerli hocalarımız ve meslektaşlarımızdan büyük destek gördük. Diğer hocalarımız gibi, belki de okulumuzun en eski tek mezunu olan Nermiye Özkazanç hanımefendi ilerlemiş yaşına rağmen bizi evinde ağırlayıp anılarını paylaştı. Telefon ile bağlantı kurduklarımız da ilgilerini esirgemedi. Kaynakçada belirttiğimiz bu hocalarımıza ve meslektaşlarımıza; ayrıca taslağı büyük bir titizlikle okuyup eleştirilerinden yararlanmamızı sağlayan yazarlar grubumuzdan Prof. Dr. Hıfzı Doğan ve Ahmet Sevgi’ye, Ege Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülsen Ünver’e sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Paylaştığımız bilginin önemli kısmı birinci elden ve yaşanmışlara dayanmaktadır. Bunları kullanırken sevgimizin, bağlılığımızın ve gönül borcumuzun izin verdiği ölçüde, elimizden geldiğince tarafsız olmaya çalıştık. Biliyoruz, sunduklarımız oldukça sınırlı. Ulaşabildiklerimizin kayıt altına alınmış olması ise tesellimiz. Umudumuz ileride araştırmacılara bir kaynak oluşturması ve yenilerine yol açması