JOURNAL OF ARCHITECTURAL SCIENCES AND APPLICATIONS, cilt.9, sa.Special issue, ss.106-125, 2024 (Hakemli Dergi)
Çalışma, mimarların deprem sonrası hasar tespitindeki kritik rolüne odaklanmaktadır. Hasar tespit çalışmaları sırasında mimarlar, inşaat mühendisleriyle iş birliği içinde deprem sonrası yapı hasarlarını analiz ederek, duvarlardaki çatlaklar ve taşıyıcı elemanların durumunu detaylı bir şekilde inceleyerek, yapının hasar derecelerini belirlerlemektedirler. Bu çalışma, mimarların, yapıların deprem sonrası durumunu değerlendirme sürecinde önemli bir rol üstlenebileceğini ve deprem risklerine karşı alınacak önlemlerde multidisipliner çalışmaların önemini, Malatya İli Çayırköy Mahallesi’ndeki Donatısız Yığma Yapılar hasar tespit çalışmaları özelinde, vurgulamaktadır. Sahadan örneklerle birlikte donatısız yığma yapı stoğunun deprem sonrası durumunun gösterildiği bu çalışmada, mevcut kırsal konut stoğunun deprem yüküne dayanıksız olduğu bir kez daha ortaya konmuştur. Afet sonrasında ve hatta afet öncesinde yapılı çevrenin oluşumunda ve korunmasında mimar – mühendis işbirliğinin önemini gösteren bu incelemenin, ileride yapılacak farklı araştırmalar içinde önemli bir bilgi kaynağı olacağı düşünülmektedir.
The study focuses on the critical role of architects in
post-earthquake damage assessment. During damage assessment studies,
architects, in collaboration with civil engineers, analyse the post-earthquake
damage to the building and determine the extent of the damage by examining in
detail the cracks in the walls and the condition of the load-bearing elements.
This study emphasises that architects can play an important role in the process
of assessing the post-earthquake condition of buildings and the importance of
multidisciplinary studies in the measures to be taken against earthquake risks,
with a special focus on the damage assessment of unreinforced masonry
structures in the Çayırköy district of Malatya province. This study, which
presents the post-earthquake condition of the unreinforced masonry building
stock with examples from the field, shows once again that the existing rural
housing stock is not resistant to earthquake loads. It is believed that this
study, which demonstrates the importance of collaboration between architects
and engineers in the design and protection of the built environment after and
even before disasters, will be an important source of information for future
studies.