JOURNAL OF TURKISH STUDIES, cilt.19, sa.3, ss.1033-1049, 2024 (Hakemli Dergi)
Osmanlı Devleti’nin son döneminde yaşanan Batılılaşma etkisinde aktif rol oynayan alanlardan biri olan
mimarlık alanında, Neo-Gotik, Neo-Grek, Neo-Rönesans, Ampir, Art Nouveau gibi üsluplar kullanılmıştır. Bu üsluplar birçok mimari elemanda olduğu gibi, cephe elemanlarında da kendini fazlasıyla göstermiştir. 19. yy
ile 20. yy arası dönemde yaşanan kültürel değişim sonucunda, geleneksel konutlar yüzeyi bezemeli ve dışa
dönük konutlara dönüşmeye başlamıştır. Kapılar, pencereler, bezemeler, balkon korkulukları vb. cephe
elemanlarında olduğu gibi feston ve furuşlarda da batı etkisiyle, bahsedilen bu değişimler gözlemlenmiştir.
Çatı saçakları ve çıkmaları desteklemek amacıyla kullanılan furuşlar ve saçakların ucunda görünen merteklerin
kapatılması için kullanılan festonlar, cepheyi tamamlayan birer görsel eleman olmuşlardır. Feston ve furuş
daha çok ahşap yapı sistemlerinde kullanılmış olup, furuşun Batılılaşma döneminde dökme demirden yapılan
örneklerine de rastlanmıştır. Ancak demir kullanımı Türk Evi’nde kendine fazla yer edinememiş, kolay
bulunan ve ekonomik olan ahşap kullanımı çok daha yaygın olmuştur. Batı’dan gelen yabancı mimarların
Osmanlı’nın son döneminde daha çok sahil kentlerine yerleşmesi, feston ve furuşun bu alanlarda daha fazla
çeşitlenmesine neden olmuştur. Bu çalışmada, feston ve furuş mimari elemanlarını tanımlamak, bu elemanları
sivil mimari örnekleri üzerinde tespit etmek ve cephe bütünlüğü açısından katkılarını ortaya koymak
amaçlanmıştır. Sivil mimari örnekleri incelemek için söz konusu sahil kentlerinden olan İstanbul-Büyükada ve
İzmir-Buca’da bulunan on ikisi detaylı olmak üzere toplam yirmi dört adet örnek incelenmiştir. İstanbul
Adalar’da bulunan sivil mimari örnekleri üzerindeki feston ve furuşların, İzmir’de bulunan örneklerden daha
gösterişli ve yapının anıtsallığını artıran birer eleman oldukları görülmüştür. Bu, İstanbul’un Saray etkisinde
olup Batılılaşma dönemiyle direkt olarak bağlantılı olması ve İstanbul’un başkent olması ile ilişkilidir.
One of the fields that played an active role in the Westernization effect of the last period of the
Ottoman Empire was architecture. Styles such as Neo-Gothic, Neo-Greek, Neo-Renaissance, Empire, and Art
Nouveau were used in this area. These styles have manifested themselves in facade elements and many
architectural areas. As a result of the cultural change between the 19th and 20th centuries, traditional houses
began to transform into decorated and extroverted houses. As in all facade elements (such as doors, windows,
decorations, and balcony railings), these changes were observed in festons and furuşs due to Western influence.
The furuşs used to support the roof eaves and overhangs and the festons used to cover the rafters visible at the
ends of the eaves have become visual elements that complete the facade. Feston and furuş were primarily
encountered in wooden building systems, but examples of furuş made of cast iron were also encountered during
the Westernization period. However, iron did not gain much ground in the Turkish House, and the use of wood,
which was readily available and economical, became much more common. The presence of foreign architects
from the West in the coastal cities in the last period of the Ottoman Empire caused the feston and furuş to
become more diversified in these areas. This study aims to define the feston and furuş architectural elements,
identify them in civil architecture examples, and reveal their contributions to the integrity of the façade. In
order to examine civil architectural examples, a total of twenty-four examples located in the coastal cities of
Istanbul-Büyükada and Izmir-Buca were examined. It has been observed that the festons and furuşs on the
examples of civil architecture in Adalar, Istanbul, are more spectacular than the examples in Izmir and are
elements that increase the monumentality of the building. The reason for this is that the Palace influenced
Istanbul, was directly linked to the Westernization period, and Istanbul was the capital.