Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 45. Ulusal Kurultayı, Ankara, Turkey, 28 October - 01 November 2023, pp.282-283
Giriş
Hiperbarik oksijen tedavisi (HBOT), özel olarak tasarlanmış
yüksek basınçlı kabinler içeresinde yüzde 100 derişimli oksijenin inhalasyonu
ile dokulara hiperoksemik ortam sağlanan bir tedavi yöntemidir. Atmosfer
basıncından daha yüksek basınçlarda, oksijenin kan ve vücut sıvılarında
çözünürlüğü artar. Artmış arteriyel oksijen basıncı, kapiller oksijen
gradiyentini artırır ve doku oksijen basıncı yükselir. Oksijen endotel
hücrelerinde nitrik oksit (NO) sentezini baskılar ve vazokonstriksiyona neden
olur, ekstravazasyon ve sonucunda gelişen doku ödemi azalır. Yapılan
çalışmalarda HBOT’nin büyüme faktörlerini uyararak, fibroblast proliferasyonunu,
migrasyonu, granülasyonu ve anjiyogenezi artırdığı ve yara iyileşmesini
hızlandırdığı gösterilmiştir
Olgu Sunumu
Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde 48 saat enkaz altında
kalan 3 yaşındaki yabancı uyruklu hastaya, enkazdan çıktıktan sonra sağ üst
ekstremitede ezilme yaralanması ve kompartman sendromu tanısı ile başka bir
merkezde fasyotomi uygulanmış. Hasta önkol ve el dolaşımının bozulması
nedeniyle ampütasyon endikasyonu ile tarafımıza sevk edildi. Çocuk Yoğun Bakım
servisine kabul edilen hastanın muayenesinde, sağ el ve önkolda fasyotomi
uygulandığı ve sağ önkolda yaygın ekimoz ve büllerin olduğu, 3. 4. ve 5. parmakların
siyanotik olduğu görüldü (Resim1A-B). Hastanın
antibiyoterapisine başlanıp, ampütasyon açısından değerlendirildikten sonra doppler
ile radyal ve ulnar arterde akım tespit edilmesi üzerine ampütasyondan önce HBOT
denenmesine karar verildi. Hasta bir ay boyunca 21 seans HBOT aldı.
HBOT seanslarından fayda görmeye başlayan hastanın parmaklarında siyanozun
giderek azaldığı, önkolda kan dolaşımın arttığı görüldü. Hastanın ampütasyon
planından vazgeçildi. HBOT devam ederken, hastaya 10 seans nekrotik dokuların debridmanı
ve 8 seans negatif basınçlı yara tedavisi uygulandı. Yeterli granülasyon elde
edildikten sonra kısmi kat deri grefti uygulanarak hastanın yaraları kapatıldı (Resim1C). Hasta
başvurusundan 3 ay sonra şifa ile taburcu edildi.
Tartışma
HBOT’nin sağladığı
hiperoksijenizasyon ve vazokonstrüksiyon, travma sonucu oluşan hipoksi ve ödem
etkilerini minimalize eder. Hiperoksi fibroblast proliferasyonu ve
neovaskülarizasyonu tetikler. Yapılan çalışmalarda, hiperbarik oksijenin
reperfüzyon hasarını önlediği ve immün sistem hücrelerini etkileyerek
anti-enfektif etki gösterdiği ortaya koyulmuştur. Bu etkiler ve bu olgudaki
etkinlik bir arada düşünüldüğünde ezilme sendromu gelişen bir olguda HBOT’nin
hasta yönetiminde etkili olacağı söylenebilir. Literatürde HBOT ile ezilme
sendromu gelişen olgularda amputasyon oranlarının düştüğü, yara iyileşmesinin
hızlandığı, ek cerrahi prosedür ihtiyacının azaldığı görülmektedir
Travmatik
yaralanması olan pediatrik hasta grubunda hiperbarik oksijen kullanımı rutin
bir uygulama değildir. HBOT’nin faydalarının ortaya konması, endikasyonlarının
çeşitlendirilmesi, maliyet etkinliğinin değerlendirilmesi ve tedavi sürecinde
rutin kullanıma girmesi için pediatrik yaş grubunda klinik çalışmalara ihtiyaç
vardır. Bu sayede HBOT’nin travma yönetiminde kullanımı yaygınlaşabilir.
Sonuç
HBOT, ezilme yaralanması nedeniyle
ekstremitelerinde yaygın hasar oluşmuş pediatrik yaş grubu hastalarında güvenli
ve etkin bir şekilde kullanılabilir.
Anahtar kelimeler: pediatrik hiperbarik
oksijen tedavisi, ezilme yaralanması, kompartman sendromu