AMAÇ Alt ekstremite bypass greft uygulamaları sonrasında gelişen ve greftin tıkanması ile sonuçlanabilen anastomotik ve perianastomotik obstrüksiyonların tedavisinde perkütan transluminal anjiyoplasti sonuçlarının değerlendirilmesi. GEREÇ VE YÖNTEM Periferal bypass cerrahisi sonrası 4-24 ay arası takiplerinde semptomları tekrarlayan onbir olgudaki, bir aortofemoral, bir ilyofemoral, on femoropopliteal greftte, ondört proksimal ya da distal anastomotik/perianastomotik obstrüksiyona klinik muayene, Doppler ultrasonografi, intravenöz ve intraarteryel DSA ile tanı kondu. İki oklüzyonu da içine alan bu lezyonlara perkütan transluminal anjiyoplasti uygulandı. Perkütan transluminal anjiyoplasti bütün lezyonlarda istenilen çapa kadar dilatasyonu sağladı. 4-45 ay arası takiplerde bir olguda dördüncü ayda greft ve anastomoz tıkanıklığı, bir olguda yedinci ve diğer bir olguda ise onyedinci aylarda redilatasyon gerektiren restenozlar gelişti. Diğer olgular açıktı. Kümülatif birincil açık kalım bir yıl için %92±6.8 olarak hesaplandı. SONUÇ Alt ekstremite bypass cerrahisi sonrası gelişen anastomotik ya da perianastomotik obstrüksiyonların tedavisinde ve greft açık kalımının sağlanmasında perkütan transluminal anjiyoplasti etkin bir seçenektir.
PURPOSE: To evaluate the results of percutaneous transluminal angioplasty in the prevention of bypass graft failure with dilatation of the anastomotic and perianastomotic obstructions following surgery. MATERIALS AND METHODS: Fourteen proximal or distal anastomotic/perianastomotic obstructions in one iliofemoral, one aortofemoral and ten femoropopliteal bypass grafts in eleven patients were diagnosed by clinical examination, Doppler ultrasonography, intravenous and intraarterial DSA in a follow-up period of 4-24 months after surgery. Percutaneuos transluminal angioplasty was attemped in these anastomotic or perianastomotic lesions including two occlusions. RESULTS: Percutaneous transluminal angioplasty was successful for all cases. In a follow- up period of 4-45 months, eight patients remained asymptomatic with patent grafts. In one patient, the graft was occluded in the fourth month. In two others, restenosis occurred at the seventh and seventeenth months and required redilatation. Cumulative primary patency rate for one year was 92±6.8%. CONCLUSION: Percutaneous transluminal angioplasty is an effective alternative treatment modality for anastomotic and perianastomotic bypass graft-related obstructions and may enhance the overall graft patency.