Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi /, cilt.14, sa.76, ss.250-266, 2021 (Hakemli Dergi)
Biyofili hipotezi ile doğanın mekânla bütünleşmesini ve insan yaşamına mümkün olduğu kadar temas etmesini ilke edinmiş
yapılar elde etmek amaçlanmış ve bazı tasarım kriterleri belirlenmiştir. Son yıllarda uygulamaların artması ile mekânlarda kullanılan
biyofilik unsurların iyileştirici, rahatlatıcı ve motivasyon artırıcı gibi psikolojik etkileri üzerine de araştırmalar yapılmaya başlanmıştır.
Her ne kadar modern mimarinin bir tasarım yaklaşımı olarak bilinse de, söz konusu biyofilik unsurları kültür mirasımızın yapı
taşlarından olan tarihi binalarda da görmek mümkündür. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı tarihi yapılarda mimarlığın “iyileştiren”
özelliklerinin izini sürmektir. Bu doğrultuda, öncelikle biyofilik tasarım yaklaşımları üzerine yapılmış olan mevcut tanım ve
sınıflandırmalar incelenmiş ve bu yaklaşımla tasarlanan mekânların tedavi edici özelliği üzerine kavramsal bir çerçeve oluşturulmuştur.
Daha sonra doğal unsurları kullanarak “iyileştirici mekân” anlayışıyla inşa edilen ve Türk mimari mirasının en önemli değerlerinden
olan darüşşifalardaki biyofilik unsurlar tespit edilmiştir. Bu amaçla, Anadolu’nun ilk darüşşifası olarak literatüre giren Gevher Nesibe
Dârüşşifâsı’nın mimari özellikleri, ışık ve ses kullanımı, malzeme seçimi ve mekânsal kurgu gibi özellikleri “doğal çevrenin yapıdaki
yansımaları” bağlamında değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda Gevher Nesibe Dârüşşifâsı’nda günümüz mimarisine yol
gösterecek nitelikte iyileştirici unsurlar barındıran birçok biyofilik veri tespit edilmiştir. Öyle ki, elde edilen veriler “doğanın iyileştiren
özelliklerinin” mimari mekânların şekillenmesi üzerindeki yönlendirici etkilerinin “Türk mimarisinin kadim bilgisi” ile yeniden
sorgulanması ve böylelikle mevcut biyofilik tasarım yaklaşımlarına/sınıflandırmalarına farklı bir bakış açısı geliştirilmesi gerektiğini
göstermektedir.