TPRECD 44. Ulusal Kurultayı , Antalya, Turkey, 02 November 2022 - 06 January 2023
Giriş:
Setuksimab , epidermal
büyüme faktörü reseptörünü (EGFR) hedefleyen bir monoklonal antikordur
ve metastatik kolorektal kanserde kullanılmaktadır . RAS mutasyonlu
metastatik kolorektal kanserli hastalarda genel sağkalımı iyileştirdiği
gösterilmiştir.
EGFR inhibitörlerinin yaygın
yan etkileri arasında kızarıklık, akneiform dermatit, kaşıntı ve döküntü
gibi olumsuz cilt reaksiyonları yer alır. Oküler ve perioküler
yan etkiler daha az yaygındır; bununla birlikte kuru göz sendromu,
blefarit , trikomegali ve göz kapağı döküntüsü bildirilmiştir. EGFR
ile ilişkili ektropiyon vakaları daha önce literatürde bildirilmiştir.
Setuksimab’ın neden olduğu bir sikatrisyel ektropiyon vakasını sunuyoruz.
Olgu: 67 yaşında
erkek hastada metastatik kolon kanseri nedeniyle 6 kür setuksimab içeren
kemoterapi rejimi sonrası ektropiyon gelişmesi üzerine onkoloji bölümünden
kliniğimize yönlendirildi. Tarafımızca yapılan değerlendirmede hastada gelişen ektropiyon kematerapötik yan
etkisi olarak değerlendirildi. Hasta son kemoterapi dozu verilip tarafımıza
konsülte edildiği için şikayetin gerileyeceği düşünülüp hastaya tarafımızca
lubrikan göz damlalarıyla konservatif takip önerildi. 6 hafta sonraki
değerlendirmesinde ektropiyonun gerilediği görüldü.
Tartışma:
Sikatrisyel ektropiyon, deri ve orbikülaristen oluşan ön
lamellanın kısalması nedeniyle oluşur. Ön lamelin skarlaşması veya
kısalması, kapak kenarının dışa doğru dönmesine neden olur. Sikatrisyel
ektropiona yol açan ön lameller kısalmanın çeşitli nedenleri vardır. İyatrojenik
nedenler, enfeksiyonlar, kimyasal,
termal hasarlar, farmakolojik ajanlar, otoimmün hastalıklar , cilt hastalıkları
sikatrisyel ektropiyon nedeni olabilmektedir.
Sikatrisyel ektropiyon ve göz
kapağı dermatiti gibi oküler adneksiyal yan etkiler floropirimidin ve
dosetaksel kullanımı ile de
bildirilmiştir . Setuksimab kullanımında sikatrisyel ektropion madarozis ile
birlikte de görülebilmektedir.
Polikliniğimize başvuran hastada
akut gelişen ektropiyonun literatürde setuksimab kullanımı ile bildirilen bir
yan etki olması sebebiyle tedavi kesilmesi sonrası gerileyeceği düşünüldü. Oral
doksisiklin ve topikal oftalmik
steroid veya antibiyotikli merhem kullanımının EGFR inhibitörünün neden olduğu sikatrisyel
ektropiyonu tedavi etmek için denendiği bilinse de bu uygulamaların klinik
sonuçları belirsizliğini koruduğu için hastaya önerilmedi. Ektropiyon dışında
oküler veya perioküler bir yan etki gözlemlemediğimiz hasta için erken cerrahi
müdahale düşünülmedi ve 2 haftalık
periyotlarla hasta poliklinikte değerlendirildi. Lubrikan göz damlasıyla takibi
içeren 6 haftalık takibimiz süresince hasta ek başka ilaç kullanmadı. Bu
dönemde şikayetinin gerilediği görüldü.
Sonuç:
Özetle, bu vaka, anti-EGFR ilaçlarla ilişkili sikatrisyel
ektropiyon tedavisinde ilaçların yan etkilerinin dikkatli bir şekilde gözden
geçirilmesine bir örnek teşkil etmektedir. Bu durumun bu hastalarda çoğu zaman
geri dönüşümlü olduğu bilinmeli ve bu hastalarda cerrahi müdahale için acele
edilmemelidir.