Orbitaya bası yapan Preseptal Apse: Olgu sunumu


Gümüştekin Bilgin S., Akça H., Kurt F., Akca Çağlar A., Akcan Yıldız L., Şenel S., ...Daha Fazla

Uluslararası Katılımlı 18. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi ve 14. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi, Antalya, Türkiye, 2 - 05 Kasım 2022, ss.397-399

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.397-399
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Preseptal (periorbital) selülit/apse çoğunlukla sinüzitin komplikasyonu olarak ortaya çıkan göz kapağı çevresindeki yumuşak dokuların enfeksiyonudur. Klinikte göz kapağında ödem, lokalize ısı artışı, eritem ve hassasiyet görülür. Enfeksiyon, orbitaya komşu dokulardan venöz drenaj yoluyla ilerleyerek yayılabilir. Cerrahi endikasyon durumlarında zamanlama ve yaklaşım (açık veya endoskopik) çok önemlidir. Burada sinüzit komplikasyonu olduğu düşünülen ve orbitaya bası yapan ancak cerrahi müdahale gerekmeyen preseptal apseli bir çocuk hasta sunuldu. Olgu: Öncesinde sağlıklı olan 13 yaşındaki erkek hasta göz ağrısı ve şişlik nedeniyle hastanemize başvurdu. Öyküsünden yakınmalarının 7 gün önce başladığı, 5 gündür oral (amoksisilin klavulanik asit) ve lokal (moksisifloksasin ve fusidik asit) antibiyotik kullandığı öğrenildi. Takiplerinde 1 gün ateş yüksekliği olup geçmiş. Hastanın mevcut belirti ve bulgularında hiç gerileme olmamış. Gelişinde genel durumu orta, bilinci açık, koopere-oryante, sol gözde kızarıklık, tüm gözü kapatacak ebatta şişlik (Resim 1) ve yukarı bakış kısıtlılığı mevcut, sistem muayeneleri doğaldı. Göz hastalıkları konsültasyonunda göz kapağı ödemi nedeniyle sol göz net değerlendirilemediği için orbital tomografi çekildi. Tomografide sol maksiller, sfenoid ve frontal sinüste havalanma kaybı, sol frontal sinüs inferior lateral duvarında devamsızlık izlendi. Sol preseptal alanda 16×26 mm boyutunda apse izlenmiş olup orbitalis okülüyü baskıladığı görüldü (Resim 2). Bu apse formasyonunun sinüzite sekonder olduğu düşünüldü. Laboratuvar incelemelerinde beyaz küre 13500 x109/L, C-reaktif protein 22 mg/L, diğer tetkikleri normaldi. Hastaya çocuk enfeksiyon bölümünün önerileriyle parenteral seftriakson, vankomisin ve metronidazol başlandı. Periorbital basıncı azaltmak için kulak burun boğaz bölümü tarafından frontal sinüse girilerek drenaj yapılıp kültür gönderildi. Çocuk servisinde takiplerine devam edilen hastanın mevcut yakınmalarında ve kontrol tomografi bulgularında gerileme olduğu görüldü. Apse kültüründe Streptococus constellatus (seftriakson-vankomisin duyarlı) üreme olduğu görüldü. Hastanın medikal tedavileri 14 güne tamamlanıp şifa ile taburcu edildi. Sonuç: Ciddi komplikasyonlardan kaçınmak için preseptal apsenin hızlı tedavi edilmesi ve orbital selülitin dışlanması gerekmektedir.