12th INTERNATIONAL CONGRESS ON ENGINEERING AND TECHNOLOGY MANAGEMENT, İstanbul, Türkiye, 9 - 10 Kasım 2024, ss.374, (Özet Bildiri)
21. Yüzyılda suçların çoğu şehirlerde meydana gelmektedir ve
yapılı çevre şiddetin izlerini taşır. Mimari suç olaylarını aydınlatmak
isteyenler için bir ipucu niteliğindedir. Mimari mekân; suçun meydana geldiği
ortam, suçun bir aracı, suça teşvik eden bir özellik veya suç işlenmesine engel
olan bir koruyucu haline gelebilir. Suç öncesi alınabilecek önlemler mimari
mekânın fiziksel özellikleri ile ilgili iken; suç sonrası mekân olay yerine
dönüşür. Tüm bu araştırma başlıkları polisiye film türünün anlatı yapısı ile
ortaktır. Suç mekanlarının ortak fiziksel özellikleri, insan psikolojisinde
benzer duyguları (tekinsizlik) tetikler ve bu duygular kullanıcı davranışlarını
etkiler. Polisiye film türünde gerçekçilik hissinin ve izleyici üzerindeki
etkisinin arttırılması sahne tasarımından ve atmosferinden geçer. Bu çalışma
suç, korku ve gerilim temalı filmlerde mekânsal tasarım unsurlarının suç
davranışlarını tetikleme potansiyelini incelemeyi amaçlamaktadır. Film
sahneleri mekânsal algıyı etkileyen temel tasarım ilkeleri (denge, hiyerarşi,
ritim, vurgu vb.) ve tasarım parametreleri (renk, ışık, doku, form, malzeme
vb.) üzerinden suç ve mekân arasındaki ilişkiyi sorgulanmaktadır. Sinemada
mekânın duygusal bir araç olarak nasıl kullanıldığı, belirli mekânsal
düzenlemelerin karakterler üzerinde korku ve suç eğilimlerini artırdığı
incelenmiştir. Suç mekânlarının ortak fiziksel özellikleri, bu mekânların
kullanıcıları ve izleyicilerinde yarattığı benzer duygular, olay yeri olma
durumu, tasarımın atmosfere etkisi, film sahneleri üzerinden analiz edilerek,
hem film tasarımcılarına hem de mimarlara rehberlik edecek bir kaynak
oluşturulması hedeflenmiştir.