10. Ulusal Rekonstrüktif Mikrocerrahi Kongresi- 3. Ulusal Acil El Cerrahisi ve Mikrocerrahisi Kongresi, Türkiye, 15 - 18 Mayıs 2024
Giriş: Fleksör tendonun primer onarımı, ilk birkaç gün içerisinde yapılan uç uca onarım olarak tanımlanmaktadır. Ancak yapılan çalışmalar primer onarımın daha geç de yapılabileceğini bildirmekte ve sonuçları etkileyen temel faktörlerin, cerrahi tamirin kalitesi ile post-operatif egzersiz programı olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada 6 aya kadar gecikmiş zon 1 ve 2 primer fleksör tendon onarımlarının sonuçlarını sunmayı amaçladık. Önceki çalışmalardan farklı olarak, bizim çalışmamızda, tüm hastalar WALANT anestezi tekniğiyle opere edilmiş ve erken aktif mobilizasyon protokolü ile takip edilmiştir.
Gereç-Yöntem: Bu retrospektif çalışmaya 2018-2022 yılları arasında kliniğimizde takip edilmiş hastalar dahil edildi. Veritabanımız taranarak Zon 1 ve 2 fleksör tendon kesisi en az 7 gün sonra ve primer onarılmış hastalar belirlendi. Başparmak yaralanmaları ile periferik sinir kesisi ve kırık gibi eşlik eden yaralanması olan ve revizyon cerrahisi yapılan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Tüm hastalar WALANT anestezi yöntemi ile ameliyat edildi ve ardından erken aktif mobilizasyon protokolüne göre ve dorsal bloklu statik atel içinde takip edildi. Ameliyat sonrası 6, 8 ve 12. haftalarda yapılan değerlendirmelerde total aktif hareket (TAM) ölçüldü ve hastalar Kol, Omuz ve El Sorunları Anketi doldurdu. Son değerlendirmede mevcut parmak ekstansiyon kısıtlılığı kaydedildi.
Bulgular: Kayıtlardan toplam 33 hasta bulundu ancak bunların 6’sı çeşitli nedenler analiz dışı bırakıldı (2’si başparmak yaralanmasıydı, 2’si tedaviyi tamamlamadı ve 2’sinin anadili Türkçe değildi). Analize 27 hastada toplam 32 parmak dahil edildi. Hastaların 17’si erkekti (%63) ve yaş ortalaması 31,2±9,2 idi. Zon 2’de 26 parmak, zon 1’de ise 6 parmak yaralanmıştı. Hastalardan 8’i ikinci parmak, 3’ü üçüncü parmak, 10’u dördüncü parmak ve 11’i beşinci parmak yaralanmasıydı. Yirmi bir parmakta sadece fleksör digitorum profundus (FDP) yaralanması vardı, diğerlerinde her iki fleksör tendon yaralanmıştı. Yaralanma ile cerrahi onarım arasında geçen süre 7-180 gün olup ortalamanın 30±34 gün olduğu hesaplandı. İki hastada intraoperatif aktif hareket testi sonrasında FDP tendonunda fraksiyonel uzatma gerekti. TAM skoru zaman içinde arttı (sırasıyla 201±26°, 223±27° ve 246±20°) ve DASH skoru azaldı (sırasıyla 28,1±15,1, 16,1±6,3 ve 8,9±10,9) (p<0,01). Ekstansör kısıtlılık maksimum 20° olmak üzere 25 parmakta görüldü.
Sonuçlar: Bu çalışmanın sonuçları, fleksör tendon yaralanmalarında primer onarımın 6 ay içinde mümkün olduğunu göstermiştir. WALANT yönteminin, uyanık hastada intraoperatif aktif fleksiyon ve ekstansiyon testi ve gerginlik kontrolünü mümkün kıldığı ve böylece sekonder işlemlere ihtiyacı azalttığı sonucuna varılmıştır. Bu durum, sekonder yöntemlerin getirdiği donör saha morbiditesinin yanında, genel anestezinin olumsuz risklerinden de kaçınmayı sağlamıştır. Ayrıca elde edilen hareket açıklığı sonuçları göz önüne alındığında, hastaların erken aktif protokolden fayda gördüğü düşünülmektedir. Tendon iyileşmesinin 1 yıla kadar devam ettiği göz önüne alındığında, 3. ayda görülen ekstansiyon kısıtlılığının zamanla düzeleceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle daha uzun süreli takip önerilir.
Anahtar Kelimeler: erken aktif hareket, fleksör tendon, geç tamir, primer tamir, WALANT