RÜPTÜRE OLMAMIŞ SEREBRAL ARTERİOVENÖZ MALFORMASYONDA ANA DRENAJ VENİNİN SPONTAN TROMBOZU: OLGU SUNUMU


Erol G., Tüfek O. Y., Karaaslan B., Emmez Ö. H.

Türk Nöroşirürji Derneği 35. Bilimsel Kongresi, Antalya, Türkiye, 24 - 27 Kasım 2022, cilt.32, ss.279

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 32
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.279
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş ve Amaç: Arteriovenöz malformasyon (AVM), intrakraniyal arteryal ve venöz sistemler arasında bağlantının olduğu ve arada kapiller yatağın bulunmadığı vasküler anormalliklerdir. En çok santral sinir sisteminde izlenir. Nidus, arteriyal besleyiciler ve drenaj venlerinden oluşur. En sık prezentasyon şekli intraserebral kanamadır. Ana drenaj veninde nadir gelişen tromboz kanama nedenlerinden birisi olabilir. Tedavi edilmemiş AVM’lerin spontan obliterasyonu oldukça nadirdir. Bu çalışmada ana drenaj veni tromboze olan rüptüre olmamış bir AVM vakası sunuyoruz.

Gereç ve Yöntem: Nöbet şikayeti ile tarafımıza başvuran hastaya yapılan görüntülemelerde sol frontal bölge yerleşimli AVM izlendi ve hasta tarafımızca opere edildi. Postop ek nörolojik defisit izlenmedi. Post-op yapılan görüntülemelerde rezidü izlenmedi.

Bulgular: 37 yaşında bilinen ek hastalığı olmayan kadın hasta, iki gün önce yaklaşık bir dakika süren parsiyel kompleks nöbet şikayetiyle başvurdu. Nöbet sonrası post-iktal konfüzyon mevcutmuş. Kranial manyetik rezonans görüntüleme (MRG) sonucu sol frontal lobda perilezyonal ödemin eşlik ettiği sentrum semiovale seviyesinde yaklaşık 3 cm büyüklüğünde; tortiyoze, dilate, drenaj veninin kortikal yüzey venöz yapılara drene olduğu AVM ile uyumlu lezyon görüldü. Ardından dijital substraksiyon anjiyografi (DSA) yapılarak sağ anterior serebral arter (ACA) distalinde dolum gösteren, superior sagital sinüse (SSS) drene olan ve SSS distalinde tromboze olan AVM izlenerek tanı doğrulandı. Spetzler-Martin sınıflamasına göre 3 cm olması, kritik yerleşimi olmaması ve derin venöz drenajı olmamasıyla 2 puan aldı. Eşlik eden anevrizma izlenmedi. Hastanın nörolojik muayenesinde Glasgow Koma Skalası 15’ti, herhangi bir motor veya duyu defisiti izlenmedi. Hasta operasyona alındı, dura açılışı ve araknoid diseksiyon sonrası tromboze ana drenaj veni görüldü. AVM ile komşu beyin dokusu arasındaki sınır bulunarak AVM rezeke edildi. Hastanın postop ek nörolojik defisiti yoktu. Post-op yapılan DSA’da nidus dolumu ve erken venöz drenajı izlenmedi. Hasta defisitsiz taburcu edildi.

Sonuç: AVM’lerde genelde nidus boyutu artarken nadiren spontan obliterasyon görülebilir. Bu durum genelde semptomatik veya subaraknoid kanama sonrası gerçekleşir. Rüptüre olmamış AVM’lerde venöz staz, endotel değişiklikleri, koagülasyon bozuklukları ve drenaj damarlarına nidusun kitle etkisi olası spontan obliterasyon mekanizmalarıdır. Bu durum kanın nidusun zayıf pleksiform damarlarına yeniden dağılımı ve hemodinamik aşırı yüklenmeye bağlı artan kanama riski ile ilişkilidir. Obliterasyona bağlı spontan regrese olan AVM’ler görülse bile, bizim görüşümüz kanama riskinde artış nedeniyle bu fenomen tedavi edilmelidir.

Anahtar Sözcükler: Arteriovenöz malformasyon, drenaj veni, spontan obliterasyon, rüptüre olmamış, AVM cerrahisi