İdealkent, sa.Volume 13, ss.510-535, 2022 (Hakemli Dergi)
Su hayattır. Su, sadece içme, hijyen ve sanitasyon için değil, aynı zamanda tarım, sanayi ve
enerji sektörlerinde kullanımı açısından da bugünün ve geleceğin kentleri için kritik öneme
sahiptir. Buna rağmen, 1950lerle süregelen sanayileşme ve hızlı nüfus artışına bağlı olarak
artan su talebine karşın, küresel ölçekte su stresi, kıtlığı-yokluğu süregelmektedir. Suya erişimi,
iklim değişikliğinin giderek artan olumsuz etkileri kısıtlamakta, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ve
coğrafi konum da adaletsizliği keskinleştirmektedir. Bu süreç, su kaynaklarının
sürdürülebilirliğini garanti etmek için uluslararası işbirliğiyle uyarlanabilir ve entegre su
yönetimini zorunlu kılmaktadır. Bu yönetim biçiminde, yağmur ve yüzey suyunun depolandığı
sarnıçlar, yer’e özgü çözümlerle ve biçimlerle inşa edilmiş alternatif su kaynaklarıdır. Bu
çalışmada Anadolu’da varolan tarihi sarnıçların yağmur suyu hasadı tekniği ve mimari
özellikleri, Bodrum yarımadasındaki sarnıçlarından tipolojik özelliklere sahip örnekler
üzerinden incelenmiştir. Böylece, eski su sarnıcı teknolojilerinin uyarlanabilirliği ve entegre su
yönetimine katkısı konusunda, kent planlama dahil olmak üzere ilgili disiplinlerde bilgi
paylaşımına ve farkındalık yaratılmasına çalışılmıştır.
Water is life. Water is of critical importance for today's and future cities, not only for drinking,
hygiene and sanitation, but also for its use in agriculture, industry and energy, etc.sectors.
However, despite the increasing water demand due to the continued industrialization and rapid
population growth in the 1950s, global water stress, absence and scarcity of water continues.
Access to water is restricted through the gradually increasing negative impacts of climate
change, and injustice is heightened by the nations’ levels of development and geographical
locations. This process necessitates adaptable and integrated water management through
international cooperation to guarantee the sustainability of water resources. According to this
management, cisterns, where rain and surface waters are stored, are alternative water sources
that have been built through solutions and forms specific to location. In this study, the historical
cisterns of Anatolia, with respect to their techniques of harvesting rain water and their
architectural characteristics, have been analyzed through examples with typological qualities
from among the ones in the Bodrum peninsula. As such, the aim is to share information with
related disciplines, including city planning, and to create awareness on the adaptability of
historic cistern technologies and its contribution to integrated water management.