HASTANE İÇİ ALANLARDAN ÇOCUK ACİLE YÖNLENDİRİLEN HASTALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ


Gümüş Tekin S., Akça H., Akcan Yıldız L., Kurt F., Akca Çağlar A., Şenel S., ...Daha Fazla

Çocuk Acil Tıp Ve Yoğun Bakım Sempozyumu 17-18 Haziran 2022 KAYSERİ, Kayseri, Türkiye, 17 - 18 Haziran 2022, ss.13-14

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Kayseri
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.13-14
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Hastane içi ve hastaneler arası hasta transferi, genellikle hastanın mevcut yönetimini iyileştirmek için üstlenilen hasta bakımının önemli bir yönüdür. Hastanın herhangi bir teşhis prosedürü için aynı tesis içinde transferini veya daha gelişmiş bakım ile başka bir tesise transferini içerebilir. Bu tür tüm transferlerde temel amaç, tıbbi bakımın sürekliliğini sağlamaktır. Hasta nakli, hastanın prognozunu olumsuz etkileyebilecek çeşitli fizyolojik değişikliklere neden olabileceğinden, sistematik olarak ve kanıta dayalı kılavuzlara göre başlatılmalıdır. Kötü organize edilmiş ve aceleyle yapılan bir hasta transferi, morbidite ve mortaliteye önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Literatüre bakıldığında genellikle American Pediatri Akademisinin çocuk hastaların transportu için oluşturduğu klavuzun kullanıldığı görülür(1). Bu klavuz hastanın acile ulaşım öncesi koordinasyon ve iletişime; ulaşım personeli, ulaşım ekipmanı; taşıma sırasında izleme ve belge gereksinimine vurgu yapar(1). Bugüne kadar yapılan çalışmalar, hastane içi transferlere nispeten daha az önem verilerek, ağırlıklı olarak vardiyalar arası geçişlere ve kritik hasta nakline odaklandı(2-4). Hem hastane içi hem de hastaneler arası transferin yönetmeliklere uygun olmasının, uygun ekipman ve personel ile desteklenmesi ile verimli bir süreç oluşturularak nakil sırasında hasta güvenliğini artırılacağına inanıyoruz. Bu çalışmada hastane içi diğer bölümlerden çocuk acile yönlendirilen hastaları değerlendirerek; hastaların klinik özelliklerini, aciliyetlerini, nakil nedenlerini ve hastaların bu yönlendirme esnasında yaşadığı sorunları belirleyerek, uygun prosedürlerin oluşmasına katkı sağlamayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışma prospektif gözlemsel bir çalışmadır. Çalışmamız Mart ve Nisan 2022 olmak üzere iki ay süresince Ankara Şehir Hastanesi çocuk acil kliniğine hastane içi diğer poliklinikler ve erişkin acilden yönlendirilen 167 hastayı kapsamaktadır. Bulgular: Hastaların 98 (%58,7) tanesi erkekti ve medain yaş 56 aydı. Ayrıca 73 (%43,7) hasta kronik hastalığa sahipti. Hastaların 75 (%44,6)‟i kısa süreli tedavi ve gözlem için yönlendirilmiştir. En çok hasta yönlendiren poliklinik 40(%24) hasta ile çocuk alerji olarak tespit edildi. Hastaların 146 (%87,4)‟sı yürüyerek ya da kucakta, 3(%1,89)‟ü tekerlekli sandalye, 18(%10,8)‟i ise sedye ile çocuk acil servisine getirilmiştir. 32 (%19,2) yönlendirilmeden önce aranarak haber verilmiş, 97(%58,1) hasta ise transfer notu ile birlikte yönlendirilmiştir, bunlardan 3 (%1,7) hasta için hem aranılmış hem de transfer notu yazılmıştır, 33(%19,7) hasta da ise not veya bir iletişim kurulmamıştır. 5(%3)hasta için mavi kod verilmiştir ve direk resüsitasyon odasına alınmıştır bu hastalar dışında 4 hasta daha triajda değerlendirilerek resüsitasyon odasına alınmıştır. Yönlendirilen hastaların 75 (%44,9)‟ inin triaj düzeyi yeşil iken, 83 (%49,7)‟ ünün triaj düzeyi sarı ve 9 (%5,4)‟ ununki ise kırmızıydı. Hastaların %20,8‟i bir saatten kısa süre çocuk acilde takip edilirken %52,8‟i üç saatten kısa süre takip edilmiştir. Hastaların 129 (%77,2) çocuk acilden taburcu edilirken, 31(%18,6)‟i servislere yatırılmıştır. Ayrıca 3(%1,8) hasta yoğun bakıma yatırılırken, 4 (%2,4) hasta tedavi red imzalayarak acil servisten ayrılmıştır. Acile taşınma yöntemi ile hastane yatış arasındaki ilişki değerlendirildiğinde istatiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı(p=0,264). Sonuç: Çocuk acile yönlendirilen hastaların çoğu stabil hastalardı. Acil servislerin iş yükü de göz önünde bulundurulduğunda bu hastaların kısa süreli takip ve tedavisi için her hastanenin imkanları doğrultusunda acil servisten bağımsız bir alan oluşturulmalıdır. Durumu stabil olmayan çocuk hastaların gözden kaçmaması için yönlendiren hekim tarafından titizlikle incelenmeli ve transport öncesi iletişim ve koordinasyon sağlanmalıdır.