GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KÖY ODALARI; YOZGAT İLİ KUYUMCU ALİ USTA ODASI


Creative Commons License

COŞGUN B., GÖKDEMİR A., KESKİN S., BÜLBÜL R.

TASHKENT Ist-International Congress on Modern Sciences Tashkent Chemical-Technological Institute, TASHKENT, Özbekistan, 10 - 11 Mayıs 2022, ss.428-437

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: TASHKENT
  • Basıldığı Ülke: Özbekistan
  • Sayfa Sayıları: ss.428-437
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Misafir ve misafirlik, Türk gelenek ve göreneklerinde önemli bir yer tutmaktadır. Çok eski zamanlardan beri esas işlevi misafir ağırlamak olan köy odaları, günümüzde sayıları azalsa da, bazı köylerde halen varlığını ve işlevini sürdürmektedir. Köy odaları misafir ağırlamanın yanı sıra köy halkının bayramlaşma, düğün, cenaze gibi merasimlerini gerçekleştirdiği ve uzun kış gecelerinde insanların bir araya gelerek vakit geçirebileceği sosyal aktivite mekânlarındandır. Eski zaman koşulları gereği günlerce süren uzun yolculuklarda köy odaları Selçuklu Dönemi hanları ile aynı amaca hizmet etmekteydi. Gelen misafiri en iyi şekilde ağırlamak, misafirin eksiklerini gidermek oda sahibinin esas göreviydi. Bu görevi tamamen gönüllü olarak yapan oda sahibi inançları gereği misafiri bereketten saymakta; misafiri el üstünde tutmak için elinden geleni yapmaktaydı. Köy odaları bardaklık, şerbetlik, ayakkabılık, yüklük, tüfeklik, ocak, mum sekisi gibi bölümlerden oluşmaktadır. Bu çalışmada köy odaları hakkında genel bilgiler araştırılmış; Yozgat ili köy odalarından birçoğu incelenmiştir. Bu köy odalarından bazıları asırlık olmasına rağmen dimdik ayakta durmakta; bazıları ise bakımsızlık yüzünden yok olmuş veya yok olma tehlikesi altındadır. Boyalık Köyündeki oda 1905 yılında Kuyumcu Ali Usta tarafından yaptırılmış ve köy odası günümüzde de Kuyumcu Ali Usta’nın odası olarak anılmaktadır. Köy odasının iç mekân donatıları incelenmiş, fotoğraflama, ölçümleme ve röportajlar ile veriler elde edilmiştir. Köy odasında bulunan tavan, şerbetlik, mum sekisi, yüklük ve kapakların özgünlüğünün korunup korunmadığı belirlenmiş, restore edilecek ise de uygun restorasyon teknik ve yöntemleri önerilmiştir. Her geçen gün yok olmaya yüz tutmuş bu kültür aktarımını mekânsal ve işlevsel olarak kurtarabilmek, gelecek nesillere sağlıklı bilgi aktarımını sağlayabilmek amaçlanmıştır.