Rüzgar Türbinlerinin Konumu ile Deprem Risk Bölgeleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Türkiye Örneği


Creative Commons License

ÖZDEMİR A., PINARLIK M.

Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi Part C: Tasarım ve Teknoloji, cilt.11, sa.4, ss.1055-1067, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Küresel nüfus artışı ve mevcut enerji kaynaklarının yetersizliği nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi giderek daha fazla ön plana çıkmaktadır. Bu kaynaklar arasında rüzgar enerjisi, dünya çapında sürdürülebilir enerji üretimi için oldukça verimli bir seçenek olarak ön plana çıkıyor. Türkiye, hem karadaki hem de denizdeki rüzgar türbinlerini barındırma kapasitesiyle bu alanda cazip bir merkez olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin elverişli coğrafi konumu göz önüne alındığında, rüzgar enerjisi ülkede büyük bir potansiyel barındırmaktadır. Sonuç olarak, Türkiye'de elektrik üretimi amacıyla kurulan rüzgâr santrallerinin sayısında ve kurulu güç kapasitesinde istikrarlı bir artış yaşanmaktadır. Ancak bu rüzgar santrallerine ev sahipliği yapan bölgeler, deprem riski gibi dinamik zorluklarla karşı karşıyadır ve bu durum santrallerin sürekli çalışmasını tehlikeye atabilmektedir. Bu çalışma, rüzgar türbinlerinde meydana gelen hasarların nedenlerine ilişkin kapsamlı bir analiz sağlamaya ve bu konuya ilişkin istatistiksel bilgiler sunmaya odaklanmaktadır. Ek olarak, çalışma rüzgar türbini enerji santralleri için uygun yerlerin seçimini etkileyen çeşitli faktörleri tartışırken, aynı zamanda ilgili uluslararası yasa ve düzenlemeleri de incelemektedir. Çalışma kapsamında mevcut rüzgar türbini tesisi konumlarını gösteren bir harita oluşturulmuştur. Ardından rüzgar türbini santrallerinin depreme duyarlı bölgelerdeki dağılımına ilişkin istatistiksel veriler sunulmuştur. 2018 yılında yayınlanan deprem yönetmeliğindeki deprem tehlike haritası dikkate alınarak mevcut rüzgar türbini santral lokasyonları için deprem risk değerlendirmesi yapılmıştır. Sonuç olarak, gelecekteki rüzgar santrali projeleri için düşük deprem riski ve yüksek rüzgar verimliliği ile karakterize edilen yeni lokasyonlar önerilmiştir.
The significance of renewable energy resources has become increasingly prominent in light of the global population growth and the inadequacy of existing energy sources. Among these resources, wind energy stands out as a highly efficient option for sustainable power generation worldwide. Türkiye, with its capacity to accommodate both onshore and offshore wind turbines, has emerged as an attractive hub in this field. Given Türkiye's favourable geographical location, wind energy holds great potential in the country. Consequently, there has been a steady rise in the number of wind power plants established for electricity generation in Türkiye, along with an increase in their installed power capacity. However, the regions hosting these wind power plants face dynamic challenges, such as the risk of earthquakes, which can jeopardize their continuous operation. This study focuses on providing a comprehensive analysis of the causes of wind turbine damage, offering statistical insights into this subject. Additionally, the study discusses the various factors influencing the selection of suitable locations for wind turbine power plants, while also exploring relevant international laws and regulations. To initiate the research, an initial step involves creating a map illustrating the existing wind turbine plant locations. The study also presents statistical data regarding the distribution of wind turbine plants in earthquake-prone regions. Subsequently, by considering the earthquake map established in Türkiye's 2018 earthquake regulation, an assessment of earthquake risks is conducted based on the existing wind turbine power plant locations. As a result, new locations characterized by low earthquake risk and high wind efficiency are proposed for future wind power plant projects.