Global Savunma, cilt.2, sa.11, ss.1-10, 2020 (Hakemli Dergi)
Bu yazının adı olan “Günümüzde NATO Güvenlik Sağlıyor mu?” sorusu güvenlik amacıyla oluşturulmuş bir örgütlenme için olası bir soru olarak görülmeyebilir. Ancak bu soru, ülkemizde son yıllarda Türkiye’nin NATO’dan (North Anlantic Treaty Organization/Kuzey Anlantic Antlaşması Örgütü) sağladığı güvenlik ve ittifak ilişkisi bağlamında yapılan birçok yorum ve tartışmaların da özünü oluşturuyor. Bu tartışmaların genel içeriğinin, Türkiye’nin güvenliği konusunda ortaya çıkan tehditlere NATO nezdinde gerekli reaksiyon gösterilip gösterilmediği veya işbirliğine açık olup olunmadığı üzerine olduğunu biliyoruz.
Aslında tüm bu konuların merkezindeki husus, NATO’nun kendisi ve kendini konumlandırdığı yer ile ilgilidir. NATO’nun kendisini ontolojik düzeyde tanımladığı alan, güncel meselelere tavrını da yansıtmaktadır. NATO, kuruluş yılı olan 4 Nisan 1949 tarihi itibariyle bu yıl 71.yılını yaşıyor. Bugünlerde yaşadığımız şartlar ve zamanlar; örgütün kuruluş yıllarındaki kadar hayati ayrıksı ilişkiler ve gerginlikler barındırmıyor, ancak koşulların anlamlandırılması bakımından daha karmaşık anlara sahip. Kuşkusuz NATO’nun varlığı hususunda üyeleri için ortak irade halen devam ediyor, ama bu süreçte dünya da çok değişti. Peki, Soğuk Savaş sonrası ilk yıllarda varlığı oldukça sorgulanan NATO’nun devamı için irade halen neden sürdürülüyor? Ve günümüzde NATO’nun güvenliğini sağlama yaklaşımı niçin ve nasıl oluyor? Bu soruların cevabını vermek aslında yazının başlığındaki sorunun yanıtına götürecek. Sonuç olarak bu sorular üzerinden fikirlerin olgunlaşması, bizi hem NATO’nun on yıllar sonraki geleceğini tahmin etme hem de örgütün Türkiye ile ilişkilerine yönelik yorum yapabilme öngörüsü verecektir.