Çocuk acil kliniği bünyesinde açılan ilk akut bakım servisi deneyimleri


Akcan Yıldız L., Akca Çağlar A.

18-19 Mart 2022 Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Sempozyumu, Ankara, Türkiye, 18 - 19 Mart 2022, ss.108-109

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.108-109
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: COVID-19 pandemisi sürerken 2021 sonbaharında çeşitli nedenlerle çocuk acil başvurularında belirgin artış görülmüş, çocuk acil servis işleyişinde değişiklikler yapılması gerekliliği doğmuştur. Solunum desteği, parenteral antibiyotik, kan ürünü transfüzyonu, benzodiazepin infüzyonu gibi tedaviler ile riskli hasta gruplarına ve klinik durumu ağır olan hastalara gereksinim duydukları tıbbi bakım sağlanmasında zorluklar ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada üçüncü basamak bir referans hastanesinin çocuk acil kliniği bünyesinde mevcut gözlem salonlarına ek olarak hizmete açılan ilk akut bakım servisinin deneyimleri değerlendirildi. Yöntem: Gözlemsel tanımlayıcı olarak tasarlanan çalışmamıza 01-31 Ocak 2022 tarihleri arasında Ankara Şehir Hastanesi Çocuk Acil Kliniği Akut Bakım Servisine yatırılan hastalar dahil edildi. Hastaların demografik, klinik (başvuru yakınması, yakınmaların süresi, altta yatan kronik hastalık varlığı, fizik muayene bulguları), laboratuvar ve radyolojik inceleme sonuçları, uygulanan tedaviler, akut bakım servisinde kalış süresi, hastaneye yatış/taburcu gibi parametreler ve aralarındaki ilişkiler değerlendirildi. Bulgular: Çalışma süresince çocuk acil kliniğine 24732 hasta başvurdu. Akut bakım servisine yatırılan 333 hasta çalışmaya alındı. Hastaların %54,1’i erkekti (n=180). Ortanca yaş 22,0 ay (0- 216), %52,8’i (n=176) < 24 aydı. %34,5’inin (n=115) kompleks kronik hastalığı vardı. En sık yakınmalar solunum sıkıntısı (n=116, %34,8), ateş (n=95, %28,5) ve nöbet (n=49, %14,7) idi. %9,3 (n=31) hastada SARS-CoV-2 PCR testi pozitifti. Solunum yolu viral paneli (SYVP) incelemesi yapılan 188 hastanın (%56,5), 57’sinde (%17,1) pozitif sonuç saptandı. En sık başvuru tanıları akut bronşiyolit (n=69, %20,7), pnömoni (n=53, %15,9), akut odağı olmayan ateş (n=23, %6,9), febril nöbet (n=23, %6,9) ve akut gastroenteritti (n=20, %6,0). Hastaların %15,9’una (n=53) solunum desteği, %8,9’una (n=29) yüksek akışlı nazal kanül oksijen tedavisi, %4,8’ine (n=16) non-invaziv ventilasyon ve %2,4’üne (n=8) ev tipi mekanik ventilasyon uygulandı. Kompleks kronik hastalığı (%20, 23/115) veya SARS-CoV-2 pozitif (%19,3, 6/31) olanların solunum desteği alma sıklığı, olmayanlardan (sırasıyla 30/218, %13,8 ve 47/302, %15,6) istatistiksel olarak farklı değildi. SARS-CoV-2’yi içermeyen SYVP testi pozitif olanların solunum desteği alımı, negatif olanlara kıyasla anlamlı olarak artmıştı (%36,8 - %11,5; p<0,001). Hastaların %47,7’sine (n=159) parenteral antibiyotik, %6,9’una (n=23) kan ürünü transfüzyonu, %2,4’üne (n=8) lumbar ponksiyon ve %0,06’sına (n=2) benzodiazepin infüzyonu uygulandı. Akut bakım servisinde kalış süresi %69,7’de < 24 saat, %26,4’te 24-48 saat ve %3,9’da > 48 saatti. Solunum desteği uygulananların %71,6’sı < 24 saat, %22,6’sı 24-48 saat ve %0,5’i >48 saat akut bakım servisinde kaldı. Kompleks kronik hastalık varlığı ve solunum desteği uygulanması ile acilde 24 saatten uzun kalma arasında anlamlı ilişki yoktu. Hastaların %58,6’sı yataklı servislere, %6,6’sı yoğun bakım ünitesine yatırıldı; %33,9’u akut bakım servisinden taburcu edildi, 3 hasta başka merkeze sevk edildi. Sonuç: Akut bakım servisinde çoğunlukla < 24 ay ve kompleks kronik hastalığı olan çocuklar, sıklıkla akut bronşiyolit ve pnömoni tanılarıyla izlenmiştir. Bu durum mevsimsel solunum yolu enfeksiyonlarının hassas grupları daha fazla etkilediğini düşündürebilir. Akut bakım servisine yatırılan hastaların > %95’inin 48 saatten kısa sürede uygun servislere yatırılmış veya taburcu edilmiş olması servis döngüsünün hızlı olduğu şeklinde yorumlanabilir. Yataklı servisler ve yoğun bakımlarda hasta döngüsü yavaşladığında akut bakım servisi klinik ağırlaşma riski yüksek hasta grupları için bir alternatif olabilir. Akut bakım servisinin çocuk acil kliniğindeki rolünün şekillendirilmesi ve fayda-zarar değerlendirilmesinin yapılabilmesi için daha uzun dönemi kapsayan izlem ve analiz yapılmalıdır.