Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, cilt.11, sa.1, 2020 (Hakemli Dergi)
Özet
Parkinson hastalığı (PH) bilişsel ve motor semptomları
içeren nörodejeneratif bir hastalıktır. Beyinin vücuttaki en
yağlı ve yüksek oranda kolesterol içeren bir organ olması
nedeniyle normal fonksiyonlarını sürdürebilmek için yağlara
ve kolesterole ihtiyaç duyar. Elzem yağ asitleri beynin birçok
hücresel fonksiyonunda rol almaktadır. Linoleik asit ve
α-linolenik asit vücut tarafından sentezlenemediği için elzem
yağ asitleri olup diyet ile alınmalıdır. Bu iki esansiyel yağ asidi
daha uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA)
sentezi için öncüdürler. Beyin serbest PUFA seviyeleri
oksidatif stres ve inflamasyon bağlı olarak artmaktadır.
Ayrıca oksidatif stres beyinde yüksek seviyelerde bulunan
dokosaheksanoik asit (DHA) ve araşidonik asit (AA)’in
peroksidasyonuna ve bunun sonucunda da dopaminerjik sistem
nörodejenerasyonuna neden olmaktadır. Diyetin esansiyel
yağ asidi içeriği nörotransmitter sistemleri etkilemektedir.
Kronik omega-3 (w-3) yağ asidi eksikliği dopamin reseptörü
bağlanmasında azalmaya, serotonin reseptörü yoğunluğunda
artışa ve dopamin metabolizmasında değişikliklere neden
olabilirken substantia nigrada görülen dopaminerjik nöron
kaybının az da olsa DHA tarafından önlendiği deneysel olarak
gösterilmiştir. Beyin fonksiyonlarının devamlılığı için önemli
olan kolesterolün de kanda normal seviyelerin üstüne çıkması
beyinde oksidatif stresi ve buna bağlı olarak PH riskini
arttırabilir. Diyet esansiyel yağ asitleri ve kolesterol seviyesi
ile PH gelişimi riski arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmaların
birbirleri ile çelişen sonuçları bulunmaktadır. Bu nedenle
esansiyel yağ asitleri ve kolesterolün PH’nın oluşumu,
önlemesi ve / veya semptomları azaltma etkisi konularını
kesinleştirecek daha geniş çaplı araştırmalara ihtiyaç vardır.
Anahtar kelimeler: Parkinson Hastalığı, Esansiyel Yağ
Asitleri, Eikosapentanoik Asit, Dokosaheksanoik Asit,
Kolesterol.