Superior Bazlı Farengeal Flep Yapılan Velofarengeal Yetmezlik Hastalarının Retrospektif Değerlendirmesi


Akbulut İ., Bacık Tırank Ş., Şibar S., Gülşen A.

45. Ulusal Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kongresi, Ankara, Türkiye, 28 Ekim - 01 Kasım 2023, (Yayınlanmadı)

  • Yayın Türü: Bildiri / Yayınlanmadı
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Gazi Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

 

 

Superior Bazlı Farengeal Flep Yapılan Velofarengeal Yetmezlik Hastalarının Retrospektif Değerlendirmesi

İlknur Akbulut¹, Şadiye Bacık Tırank², Serhat Şibar¹, Ayşe Gülşen¹

¹Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara

²Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Dil ve Konuşma Terapisi Anabilim Dalı, Ankara

Giriş:

Velofarengeal yetmezlik (VFY) velofarengeal üniteyi oluşturan sfinkter görevi gören kasların yetersizliği neticesinde konuşma ve yutkunma sırasında orofarenks ile nazofarenks arasındaki ilişkinin kesilmemesi durumudur. VFY’de konuşma esnasında oral kaviteden nazal kaviteye hava kaçışı olur ve bu durum hipernazal konuşma ile sonuçlanır.  

VFY için temel tedavi yaklaşımı cerrahidir ve farengeal flep, özellikle lateral duvar hareketi yeterli olan ancak velum hareketlerinin kısıtlı olduğu bireylerde tercih edilir ve en sık uygulanan cerrahi işlemlerden birisidir.

 

Amaç ve Yöntem:

Kliniğimizde 2019-2022 yılları arasında VFY nedeniyle superior bazlı farengeal flep yapılan, yarık damak±dudak anamnezi olan, sendromik olmayan 17 hastanın (9 kadın, 8 erkek) yaş, cinsiyet, yarık tipi, primer palatoplasti yaşı, farengeal flep yapılan yaş gibi demografik verileri kaydedildi. Aynı zamanda konuşma terapistlerince hipernazalite değerlendirmesinde en çok tercih edilen yüksek oral basınç gerektiren fonemleri içeren hecelerin ve hızlı sayı sayma okumalarının preoperatif ve postoperatif dönemde kaydedilmiş nazometrik ölçüm verileri hasta bazında değerlendirildi.  

Ebeveynlerden de velofarengeal yetmezliğin hayat kalitesine etkisini değerlendiren VELO (VPI Effects on Life Outcomes) anketi aracılığıyla farengeal flep yapılmadan önceki durumlarına göre çocuklarını retrospektif olarak değerlendirmeleri istendi. Bu ankette ebeveynler farengeal flep yapılmadan önce çocuğun konuşmayla ilgili sorunlarını, yutma sorunlarını, çocuğun karşılaştığı iletişim sorunlarını, bunların duygusal etkilerini, çocuğun başkaları tarafından algılanma şeklini ve tüm bunların ebeveyne etkisini anket soruları aracılığıyla puanladılar. VELO anketi şekil 1’de gösterilmiştir.

 Veriler Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) (Versiyon 25.0, IBM Corp, Armonk, NY, ABD) ile analiz edildi ve istatistiksel anlamlılık değeri p<0,05 olarak belirlendi.

Bulgular:

Çalışmaya dahil edilen 17 hastanın 7’si bilateral yarık damak- dudak, 6’sı tek taraflı yarık damak –dudak, 4’ü izole yarık damak öyküsü olan hastalardı. Hastalara ortalama damak onarımı yapılan süre 12,6±5,8 ay (9-29 ay); farengeal flep yapılan ortalama yaş ise 12,7 ±6,9 (4-21 yaş) olarak belirlendi. 5 hastada (%29,41) fistül ile komplike olan damak onarımı öyküsü vardı.

Farengeal flep cerrahisi sonrası nazalans değerlerinde ortalama %28,36 ± 6,29 gerileme gözlendi (p<0,05). Fistül anamnezi olan hastaların preoperatif nazalans ölçüm değerlerinin daha yüksek olduğu görüldü (p=0,036).

 Farengeal flep yapılan yaş, primer palatoplasti zamanlaması, cinsiyet gibi parametrelerle anket skorları ve preoperatif nazalans değerleri arasında bir ilişki görülmedi (p>0,05). VELO ebeveyn anketi değerlendirmesinde konuşma sorunları skoru, iletişim sorunları skoru ve duygusal etkiler skoruyla çok güçlü korelasyon gösterdi (her iki korelasyon için de p<0,001). Preoperatif nazalans değeri arttıkça VELO ebeveyn anketi değerlendirmesi konuşma sorunları, iletişim sorunları ve duygusal etkiler skor ortalamalarında belirgin artış gözlendi (p =0,01).

 

Tartışma:

Damak yarıklı çocuklarda palatal fonksiyonun prognozu multifaktöriyel etkenlere göre değişkenlik gösterir. Fistül anamnezi, komplike olmuş bir primer palatoplasti onarımını takiben çoklu operasyon öyküsünü de beraberinde getireceği için bu çalışmada prognaza etkisi değerlendirilmiştir. Literatür bilgilerine paralel olarak fistül gelişimi, skar, kontraktür ve olası kas fonksiyonu bozulmasına neden olan bir durum olduğu için palatal fonksiyon üzerinde olumsuz etki göstermiştir.

Palatoplastiyle ilgili özellikler dışında primer palatoplastiden sonraki sürecin takibi de bu hastalarda konuşmanın prognozu açısından önemlidir. Çünkü bu hastalarda gelişebilecek algılama ve konuşma bozukluklarının erken tespiti ve bu hastalara zamanında müdahale edilebilmesi sürecin seyrini değiştirebilir. Dolayısıyla bu hastaların belli aralıklarla koordine hâlde çalışan farklı alanlardan uzmanların kontrolünde olması gerekir.

Konuşma terapistlerinin VFY tanısı koyma aşamasındaki değerlendirmesinde nazal akustik enerjinin, oral ve nazal akustik enerjiye olan oranı yüzde olarak hesaplanır ve bu şekilde elde edilen nazalans değerleri diagnostik bir destek olarak kullanılır ve cerrahi sonrası dönemde de iyileşme bu yöntemle değerlendirilebilir. Yöntemden elde edilen veriler nazal rezonans, nazal emisyon ve VFY şiddetinin güvenilir bir göstergesidir ve çocuğun günlük yaşantısındaki anlaşılabilirlik durumuna ve konuşma becerisine paralellik gösterir.

VFY’nin bilinen fonksiyonel etkilerinin yanında psikolojik etkileri de önemli bir araştırma konusudur ve yetmezliğin şiddeti arttıkça hem aile hem de birey düzeyinde bu etkiler şiddetlenebilir.

 

Sonuç:

Hipernazalitenin, şiddetiyle orantılı olarak, hastanın ailesi ve arkadaşları tarafından belirgin bir şekilde algılanan, hastanın günlük hayatta iletişim kurma becerisi ve psikososyal durumunu olumsuz olarak etkileyen bir bozukluk olduğu görülmüştür ve VFY nedeniyle superior bazlı farengeal flep yaptığımız hastalarda başarısı multifaktöriyel etkenlerle belirlenen faringeal flep cerrahisi kliniğimizde opere ettiğimiz hastalarda hipernazalitenin düzeltilmesinde etkili bir cerrahi girişim olmuştur.

 

 

Figür 1: VELO anket soruları

 

 

Anahtar kelimeler: retrospektif çalışmalar, tedavi sonucu ,velofarengeal yetmezlik